Kalp ve damar hastaları virüsün kalbe bindirdiği yükten dolayı ciddi risk altındadır. Sosyal medyada tansiyon ilaçlarının virüse yol açtığı gibi birçok dedikodu dönüyor. Bu gerçek dışı sözler, hastalarımızın ilaçları bırakmasına neden oluyor. Bu konuya dair herhangi bir kanıtlanmış bilgi bulunmuyor. Kalp ve damar hastaları reçeteli ilaçlarını kullanmaya devam etmeli. Ayrıca herhangi bir kan grubunun hastalığa karşı üstünlüğü ya da dezavantajının bulunduğu haberleri doğru değildir. Bu söylenti bilime dayanmamaktadır ve yanlış bilgidir.
Covid-19’a karşı kalp ve hipertansiyon hastalarının, kalp damar hastalığı olanların hijyen koşullarına dikkat etmeleri gerekirken, mümkün olduğunca kendilerini evde izole etmeleri gerekiyor. Hastaların ilaçlarını aksatmadan kullanmaları gerekmektedir. Tansiyonlarını ve şekerlerini kontrol altında tutmalılar. Sık sık elleri yıkamak şart. İmmün sistemi güçlü tutmak için düzenli uyku, sağlıklı beslenme, Akdeniz mutfağı ağırlıklı beslenme, aşırı alkol tüketimini azaltma, sigaradan acilen kurtulmak ve düzenli egzersiz yapmak çok önemlidir.
Hangi durumda hastanelere gidilmelidir?
Covid-19 sürecinde hastalara rutin olarak hastaneye gelmeyin diye uyarılarda bulunmaktayız ancak hastada göğüs ağrısı varsa bu önemli olabilir. Özellikle kravat alanında hissedilen, boyna, kola, çeneye, omuza yayılan bir ağrı varsa bunlar önemli ağrılardır. Bunun dışında tansiyonları kontrolsüz giden hastalar da önemlidir. Bu hasta grupları, mutlaka bizimle iletişime geçmelidir. Eğer telefon üzerinden tansiyonları kontrol edemezsek hastaneye gelmelerini isteyebiliriz. Ayrıca, konuşma bozukluğu başlayan, hafıza kaybı yaşamaya başlayan, bayılma ya da kolunda-bacağında kuvvet kaybı gibi sorunları olanlar mutlaka hastaneye gelmelidir.
Kalp-damar hastaları reçeteli ilaçlarını kullanmaya devam etmeli
Maalesef sosyal medyada, ACE ve ARB grubu tansiyon ilaçlarının vücuttaki coronavirüs hasarını artırdığına dair birçok dedikodu dönüyor. Bu gerçek dışı sözler, hastalarımızın ilaçları bırakmasına neden oluyor. Bu konuya dair herhangi bir kanıtlanmış bilgi bulunmuyor. Ayrıca dünyanın farklı yerlerindeki kardiyoloji dernekleri ve Dünya Sağlık Örgütü, tansiyonun kontrol altında tutulmasının önemli olduğunu ve kullanılan ilaçlara aynen devam edilmesi gerektiğinin altını net olarak çiziyor. Bu yüzden dedikodulara inanmadan ve doktorunuza danışarak ilaçlarını kullanmaya devam edin.
Yaş arttıkça risk büyüyor
Covid-19 hastalığının yaşla bir ilişkisi varmış gibi görünüyor. Elde edilen veriler, 50 yaşın altında ölüm oranlarının yüzde 1’lerin altında olduğu gösteriyor. Özellikle 60-70 yaşlarında yüzde 5’lere çıkıyor. 70-80 yaşları arasındakilerin yüzde 10’unu, 80 yaşın üzerindekilerin ise yüzde 20’sini kaybediyoruz. Yaş tabii ki tek başına bu durumdan sorumlu değil. Yaşlandıkça kronik hastalıklarımız arttığı için ölüm riskimiz artıyor. Fakat bu, gençler bu hastalıklardan korunuyor, onlara bir şey olmaz demek değil. Herkesin korunması gerekiyor.
Yazlık bölgelere gitmek doğru değil
Yazlık bölgelerde hastane ve sağlık personeli sayısı oldukça az olduğundan, Covid-19 gibi komplike hastalıklarla mücadele etmek için yeterli olmayabiliyor. Bu nedenle evlerinizden çıkmamanız çok önemli. Evinizde kalın, büyük şehirlerde kalın. Eğer herhangi bir sağlık probleminiz olursa büyük şehirlerdeki imkanlardan yararlanın. Yazlıklara gitmenin zamanı henüz gelmedi.
Yeni tip coronavirüs neler öğretti?
Coronavirüs, bizim yıllardır hastalarımıza anlattığımız birincil korunmanın önemini öğretti. Virüs öldürmez ama sağlıksız yaşam tarzı ve bu tarzın ardından gelen hastalıklar öldürür. Tansiyon hastası olmamak, diyabet hastası olmamak, kilo almamak, egzersiz yapmak, sigara içmemek, sağlıklı beslenmek, sağlıklı uyku uyumak ve egzersiz yapmak imal edilmemelidir.