Löseminin ortaya çıkış şekli, kan değerleriyle alakalı olmak üzere hastalarda enfeksiyona karşı bir eğilim, kansızlık nedeniyle halsizlik, çabuk yorulma, efor kapasitesinde düşme ve trombosit değerindeki azalma yüzünden yaşanan kanama bozukluklarıdır. Özellikle kanama bozuklukları, kişilerde cildin herhangi bir yerinde travma veya darbeyle alakalı olmaksızın toplu iğne başı büyüklüğündeki kanamalar, kolay morarmalar, diş eti kanaması, burun kanaması, idrarda kan gelmesi veya kadınlarda menstrüel kanamaların uzaması belirti olabilir. O nedenle tüm bu olaylar açısından her zaman hastanın kendi vücudunu erken tanıması ve ortaya çıkan belirti ve bulguların değerlendirilmesi amacıyla Hematoloji Polikliniğine müracaat etmesi gerekir.
Kan kanserlerinde ayakta tedavi mümkün mü?
Kronik lenfositik lösemi veya kronik miyeloid lösemide hastanın yatırılması gerekmeden, basit hap tedavileriyle normal yaşantısını bile sürmesi mümkündür. Kronik lenfositik lösemide de belirli evrelere ulaşmadığı müddetçe hastanın yatırılıp kemoterapi alması uygun değildir. Genelde bu tip vakalarda tedavi etmeksizin bekle-gör politikası uygulanır.
Akut lösemi belirtileri nelerdir?
Akut lösemiler olarak bilinen akut miyeloblastik lösemi ve akut lenfoblastik lösemi, hastanın acil olarak yatırılması, incelemelerin yapılıp ve tedaviye başlanması gereken türler içerisindedir. Akyuvar değerlerinde düşme, hemoglobin değerinde düşme, trombosit değerlerinde düşme yani pansitopeni dediğimiz tablo (bunun tam tersi de olabilir) kan sayımlarında göreceğimiz en önemli anormalliklerdendir. Kan sayımlarındaki anormalliklere göre de enfeksiyonlara karşı eğilim, hastanın halsizlik, güçsüzlük ile muzdarip olması, basit kanama bozuklukları hastayı doktora götüren faktörler içerisinde yer almaktadır. Bunun dışında nadir de olsa özellikle akut lenfoblastik lösemide, boyunda, göğüste veya koltuk altında lenf bezelerinde şişlik ve bazen hastalığın beyni tutması nedeniyle nörolojik bozukluklarla da ortaya çıkabilmektedir. Bu belirtiler de hastaların hematoloji polikliniğine müracaat etmelerini gerektiren en önemli faktörler içerisindedir.
Akut lösemi tedavisi
Akut lösemilerde hastayı mutlaka kliniğe yatırmak ve kombinasyon terapilerini uygulamak gerekmektedir. Ancak bu kemoterapiler birkaç gün sürecek tedaviler değil, hastanın ortalama bir ay boyunca sürekli olarak hastanede yatmasını gerektirecek tedaviler olmaktadır. Sıklıkla uygulanan tedavi modaliteleri, damardan infüzyon şeklindeki tedavilerdir. Hem tedavi aşamasında hem tedavi sonrasında cevap alana kadar, hastaların kan ve kan bileşenleri ile desteklenmeleri ve enfeksiyonla ilgili problemi olduğu takdirde yakın gözetim ve antibiyoterapi bu gruptaki hastalara mutlaka uygulanması gereken tedavilerdendir. Özellikle akut lösemilerde başlangıç dönemde, hastalar genetik profile göre veya bazı kan değerlerine göre yüksek risk taşıyorsa hastalıksız dönemi yakaladıktan sonra mutlaka hematopoetik kök hücre transplantasyonu uygulanması gerekmektedir. Bu tip olaylarda doku uyumunun değerlendirilmesi açısından öncelikle kardeşlere bakılmaktadır. Kardeşlerde doku uyumu olduğu takdirde (HLA olarak adlandırılır) kardeşler kök hücre vericisi olarak kullanılır.
Uygun kardeş uygun verici olmadığı takdirde veya doku uyumu olmadığı takdirde Türkiye’de Sağlık Bakanlığı ve Kızılay nezdinde kurulmuş olan TÜRKÖK yurt içinde 18-50 yaş aralığında bulunan gönüllü vericileri araştırmaktadır. Bu nedenle TÜRKÖK'e müracaat edilir. Eğer Türkiye’de akraba dışında uygun verici bulunamazsa TRAN adı verilen yurt dışı bağlantılı uygun verici aramaya başlanır. Bu aramalar ortalama iki ile üç aylık süreyi bulmaktadır. Geçen süre bu tip hastalar için hayati öneme haiz olduğu için kardeşlerden veya yaşları ve sağlık durumları uygun ise anne veya babadan da HLA uyumsuz olarak kemik iliği transplantasyonu yapılması gerekir.
Detaylı bilgi için Hematoloji Bölümümüze başvurabilir ve kemikiligi.bayindirhastanesi.com.tr'yi ziyaret edebilirsiniz.