Diyet ve egzersize rağmen bir türlü kilo veremeyenlerin başvurduğu tüp mide ameliyatı (mide küçültme ameliyatı) mide hacmi küçültülerek, hastanın az gıdayla tokluk hissetmesi sağlayan bir yöntem. Peki bu ameliyat herkese uygulanabilir mi? Operasyon sonrası ne kadar kilo verilebilir? Riskleri var mıdır? İşte bu konuda bilinmesi gerekenler…
Obezite tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaygın bir sorun... Dolayısıyla mide küçültme ameliyatlarına talep gün geçtikçe artıyor. Ancak söz konusu operasyonların uzman ellerde yapılmaması durumunda hayati tehlike kaçınılmaz oluyor…
Nasıl bir yöntemdir?
Sleeve Gastrektomi olarak da bilinen tüp mide (mide küçültme) ameliyatlarında, mide hacmi küçültülerek hastanın çok az gıdayla tokluk hissetmesi amaçlanır. Bu operasyonda midenin belli bir bölümü (en çok esneyip, genişleyen ve iştahı yöneten kısmı) cerrahi işlemle çıkarılır ve geriye tüp şeklinde (yaklaşık bir muz büyüklüğünde) bir mide bırakılır. Midenin çıkarılan kısmından salgılanan ghrelin adı verilen hormon nedeniyle iştah kontrolü ve doyma hissi sağlanır. Tüp mide ameliyatları da laparoskopik yöntemle uygulanır. Küçük kesilerden karın boşluğuna girilerek ameliyat gerçekleştirilir.
Kilo sorunu olan herkese uygulanabilir mi?
Hayır, bunun için bazı kriterler var. Öncelikle hastanın mutlaka diyet, egzersiz gibi ameliyat dışı yöntemleri bir süre denemiş olması ancak buna rağmen kilo vermeyi başaramamış olması gerekiyor. Hasta 18-80 yaş arasında ve anesteziyi kaldırabilecek durumda olmalı. Vücut Kitle İndeksi’nin 40’ın üzerinde veya 35-40 arasında ise obeziteye bağlı ek bir hastalığı olması gerekir. Örneğin diyabet, yüksek tansiyon gibi… Ayrıca hastada tedavi edilmemiş psikiyatrik bir bozukluk bulunmamalı ve madde veya alkol bağımlısı olmamalı. Bu kriterlere uyan hastalar ameliyat olabilir.
Vücut kitle indeksi nasıl hesaplanır?
Obezite, kilonun, boy değerinin karesine bölünmesiyle (kg/m²) hesaplanan Vücut Kitle İndeksi (VKİ) ile değerlendirilir. Obezitede, Dünya Sağlık Örgütü’nün referans aralığı temel alınır. Vücut Kitle indeksi sonuçlarına göre; 18.5-24.9 normal, 25-29.9 obezite öncesi, 30-34.9 obez I, 35-39.9 obez II, 40’ın üzeri ise obez III olarak tanımlanır.
Kimlere önerilmez?
Kozmetik amaçlı kilo kaybı taleplerinde, 18-80 yaş sınırı dışındaki hastalarda,ameliyat sonrası diyetine dikkat etmeyecek,yemek yemeyi kontrol edemeyen hastalarda, alkol ya da madde bağımlılarında, anestezi almayı engelleyen ciddi kalp ya da akciğer hastalığı olanlarda tüp mide
ameliyatı önerilmez.
Tehlikeli midir?
Laparoskopik Sleeve Gastrektomi (muz mide-mide küçültme) kilo vermede yüzde 60 başarılı bir yöntemdir. Bu ameliyatın uzun vadede hiçbir zararı olmamaktadır. Eğer hasta diyetine dikkat etmezse kilo vermede zorluklar yaşayabilir, beslenme zorluklarıyla karşılaşabilir, hatta kilo da alabilirler.
Nelere dikkat edilmeli?
Ameliyatta dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar şöyledir:
- Mide çıkısından evvel ortalama 7cm’lik hattın korunması gerekir.
- Gatrik tüp dediğimiz (39 french çapta) tüp mutlaka kullanılmalı ve bunun kontrolünde mide küçültme yapılmalıdır. Eğer bu tüple yapılmazsa teknik sorunlar meydana gelir, midede darlıklar olur veya tamamen mide kapatılabilir. O zaman stür hattından kaçak meydana gelebilir ve mortalite ile sonuçlanabilir. Bu, midede oluşan kaçakların ana sebeplerinden biridir.
- Bir diğer neden, kullanılacak malzemenin önemidir. 3 sıra stapler kullanılması komplikasyonu azaltmaktadır. Ek olarak midenin küçük kruvatör açısının dikkate alınması önemlidir. Bu şekilde midenin kum saati şeklinde boğulmasını engellenmiş olur.Stür hattında kanama,kanamanın kontrol edilememesi kaçak sebebidir.
- Ameliyat bitince, ameliyatın kontrolü, mide içerisine mavi boya verilerek test edilmesi, kaçak varsa tespit edilmesi ve ona göre stür konularak açık olan noktaların kapatılması önemlidir.
- Ameliyatta en önemli noktalardan bir tanesi fundus dediğimiz tepe noktası ve midenin dalakla olan tam ayrımının yapılması teknik açıdan zorluk taşır. Midede oluşabilecek en önemli ve tehlikeli kaçak noktası burasıdır. Bu bölgenin düzgün ayırt edilmesi, ameliyatın başarısını etkileyen bir unsurdur. Midenin fundus denilen kısmının (ki bu bölge ghrenin hormonu salgılan bölgedir) çıkarılamaması veya yetersiz çıkarılması ghrenin hormonunun yüksek kalmasına neden olur, bu da tokluk hissinin kaybolmasına neden olur.
- Hastalar ameliyat sonrası hemen taburcu edilmemelidir. Eğer erken taburcu edilirlerse komplikasyonların tespiti zorlaşacağından, geç müdahale edilmesine neden olabilir. Bu da mortaliteyi ve morbititeyi yükseltmektedir.
Kaç kilo verilebilir?
İlk 3 haftada yavaş, sonraki 1 ay içerisinde hızlı kilo verme gerçekleşir. Tam kilo verme süreci ortalama 6 ayda tamamlanmaktadır. Genel olarak toplamda 25 ila 35 arası bir kilo verme söz konusudur. Bu ameliyatın uzun vadede hiçbir zararı olmamaktadır. Eğer hasta diyetine dikkat etmezse kilo vermede zorluklar yaşayabilir, beslenme zorluklarıyla karşılaşabilir.
Tekrar kilo alınabilir mi?
Ameliyattan sonra diyetine uymayan hastalar (örneğin: kalorisi yüksek sıvı gıda alanlar, yemeyi kontrol edemeyen uyumsuz hastalar) da yeniden kilo alma meydana gelir. Bundan dolayı diyet uyumsuzlukları olacağı tespit edilen hastalarda ‘’Sleeve Gastrektomi’’ yerine ‘’Gastrik By-pass Cerrahisi’’ daha uygun bir tedavi yöntemi olur.(Başarısı %95)
Prof. Dr. Zafer Ferahköşe
Bayındır Söğütözü Hastanesi Genel Cerrahi Bölüm Başkanı
Mide Küçültme Ameliyatı Nedir? Tüp Mide Ameliyatı Tehlikeli Midir?
07.03.2018