Meme kanserinin sık görülmesi ve erken evrede tedavi edilebilir olması tarama yöntemlerinin önemini artırıyor. Kullanılacak tarama yöntemlerine ise hastanın yaşına, meme yapısına ve fizik muayene bulgularına göre karar veriliyor.
Klinik meme muayenesi
Meme muayenesinin genel cerrahi uzmanı tarafından yapılması gerekir Genel olarak 25-40 yaşına kadar 1-3 yıl arası, 40 yaşından sonra her yıl yaptırılmalıdır. Muayene sıklığı risk faktörlerinin bulunması ve memede saptanan belirtilere göre doktor tarafından belirtilir.
Mamografi
Tarama rehberlerinde amaç, radyolojik modalitelerin kullanımı ile meme kanserini erken evrede saptamaktadır. En yaygın kullanılan radyolojik tarama testi olan mamografik tarama, meme kanserini erken evrede yakalamakta ve meme kanserine bağlı ölüm oranlarını azaltmaktadır. Mamografi erken tanıda kullanılan en önemli görüntüleme yöntemidir.
Mamografi düşük dozda X ışınıyla çekilen özel bir meme röntgen filmidir. Memede muayene ile saptanamayacak kadar küçük, özellikle kanser belirteci oluşumların tespit edilmesi, ayrıca fibrokistik yapıya sahip kadınların meme ayrıntıları ve iç yapılanmasının görülebilmesi için yapılır.
Mamografi nasıl çekilir?
Mamografi çekimi sırasında ilaç kullanılmaz. Herhangi bir iğne yapılmaz. Meme iki plak arasına hafifçe sıkıştırılır. Sıkıştırmadaki amaç; memenin hareketinin engellenerek görüntü kalitesini arttırmak, memenin kalınlığını azaltarak daha az miktarda X ışını alınmasını sağlamak ve memede üst üste gelebilecek oluşumların açılmasını sağlayarak hatalı sonuçları engellemektir. Yeni nesil dijital mamografi ile X ışını miktarı iyice azaltılmıştır. Mamografi çekimi yatay ve dikey olarak yapılır.
Mamografi çekimi için bir ön hazırlığa gerek yoktur. Adet durumuna göre alınan görüntüde değişiklik olmaz. Ancak hassasiyet açısından adet döneminin dışında çekilmesi daha konforlu olabilmektedir. Çekim sırasında bel üstü çıplaktır. Görüntüyü etkilememesi açısından meme ve koltuk altı bölgesine deodorant, talk pudrası ve losyon sürülmemesi istenir.
Mamografide BIRADS nedir?
BIRADS (breast imaging reporting and data systems), yapılan mamografi sonucunda izlenecek yolu gösteren bir raporlama tekniğidir.
- BIRADS 0: Mamografide bir şey görüldüğü fakat ne olduğu anlaşılamayan durumdur. Ek tetkiklere ihtiyaç vardır.
- BIRADS 1: Mamografi sonucu normal demektir.
- BIRADS 2: Mamografide bir şey görüldüğü fakat %100 olarak iyi huylu olduğuna emin olnunan durumdur.
- BIRADS 3: Öok yüksek olasılıkla iyi huylu olduğu düşünülen durumdur. 6 ay sonra takip önerilir.
- BIRADS 4: Mutlaka sonucun biyopsi ile desteklenmesi gereken durumlardır. Görülen kitlenin kanser olma ihtimalinin yüksek olduğu durumdur.
Meme ultrasonografisi
Meme yapısı yoğun olan kadınlarda kullanılan etkin bir yöntemdir. Genç ve ailesel riski olan kadınlarda, mamografinin normal olduğu ancak elle hissedilen kitle olması durumlarında etkilidir. Mamografide dokuların üst üste geldiği durumlarda görülemeyecek oluşumları tespit eder.
Ultrason çekimi radyasyon içermez bu nedenle 45 yaş altı kadınlarda ele gelen kitle durumunda önce ultrasonografi tercih edilir. Gerekli olursa mamografi yapılabilir.
- Memenin hassas olduğu dönemlerde az miktarda ağrı hissedilebilir. Memede enfeksiyon bulgularında (ağrı, şişlik, kızarıklık) da ultrason tercih edilir.
- Mamografi ya da klinik meme muayenesinde şüpheli bulgularda ultrasonografi ek görüş için tercih edilir.
- Meme kanseri saptandığında diğer meme ve koltuk altı incelemelerinde tercih edilir.
Manyetik rezonans (MR)
Manyetik rezonans, büyük mıknatıslarla oluşturulan güçlü manyetik alan içinde radyo dalgaları kullanılarak görüntü elde edilmesidir. Radyasyon içermez. Vücudun doğal yapısında bulunmayan oluşumları ve farklılıkları tespit etmek için kullanılır. Yumuşak dokuların görüntülenmesinde iyi sonuçlar vermektedir.
MRG ile meme kanseri taraması, özellikle semptomatik olgularda, mamografi ve ultrasonografiye ilave bilgiler verebileceği düşünüldüğünde kullanılabilir. MRG ile memede daha önceden saptanan kitle lezyonunun karakterizasyonu yapılmaya çalışılmaktadır. Meme kanseri için risk taşımayan grubun taranmasında MR kullanılmamaktadır.
MR, mamografi, ultrasonografi ve elle muayene ile tespit edilemeyen odakları %20-25 oranında tespit etmektedir. Özellikle fibrokistik yapılı yoğun memelerde MR cerrahi tedavinin planının netleşmesinde rol oynar. Kanserin tekrarlayabileceğinin düşünüldüğü durumlarda yol göstericidir. Bir memede kanser olduğu saptandığında, aynı memede ya da diğer memede kansere işaret eden oluşum aramak için sıklıkla kullanılır.
Genellikle taramada ilk adım olarak kullanılmaz. MR bazı durumlarda ultrasona destek amaçlı kullanılır. Ayrıca yüksek riskli hasta grubunda mamografiye ek olarak istenir. MR memenin yoğunluğundan ve yapısından etkilenmez. Meme kanseri tedavisi sonrasında kontrol amaçlı ve ileri evre meme kanserinde kemoterapinin etkinliğini ölçmek için de kullanılır.
Meme biyopsisi
Görüntüleme yöntemleriyle memede şüpheli bir lezyon görüldüğünde, kanser mi ya da başka bir oluşum mu olduğunu anlamak için hücre yapısı düzeyinde taramalar gerekmektedir. Değerlendirme için uygun olacak, ,radyoloji eşliğinde çeşitli alet ve cihazlar yardımıyla alınmasına meme biyopsi denir.
Lezyon, mamografi, ultrasonografi ya da MR da daha iyi görülüyor olabilir. Hangi yöntem daha iyi görüntü sağlıyorsa o yöntem eşliğinde biyopsi yapılır. Bazen cerrahi yöntem ile biyopsi yapılabilir. Alınan örnek patoloji laboratuvarında incelenir. Kanser olup olmadığı rapor edilir. Biyopside amaç patoloji uzmanının değerlendirebileceği kadar örnek almaktır.
Biyopsinin farklı yöntemleri bulunmaktadır. Radyoloji uzmanı uygun tekniğe alacağı örneğin miktarı, meme yapısı ve lezyonun durumuna göre karar vermektedir. Biyopsi sırasında bel üstü giysileri çıkarılır. Örnek alınacak bölge lokal anestezi denilen sadece o bölgenin uyuşturulması tekniğiyle uyuşturulur. İşlem sırasında ağrı duymamanız hedeflenmektedir. İşlem sonrasında gün içinde ya da ertesi gün ağrınız olabilir. Doktorunuzun önerisi doğrultusunda ağrı kesici kullanabilirsiniz. İşlem sonrasında örnek alınan bölge kapatılacaktır. Bu bölgenin kanama açısından takip edilmesi gerekmektedir.
Prof. Dr. Köksal Bilgen
Bayındır İçerenköy Hastanesi Genel Cerrahi Bölüm Başkanı