Son 20 yılda teknoloji, genetik ve tıp bilimindeki gelişmeler baş döndürücü bir hızda ilerlemektedir. Bu gelişmelerin onkoloji bilimine yansımaları da yüz güldürücü sonuçlara yol açmaktadır. Günümüzde kanser, ilaç tedavisi, ameliyat ve radyoterapi gibi geleneksel tedavi yöntemlerinin yanı sıra girişimsel radyolojik tekniklerle de tedavi edilmektedir.
Kanserde ilaç tedavisi
Kanser tedavisinde ilaç tedavisi temel tedavi olup birkaç başlık altında incelenebilir. İlk geliştirilen ve halen birçok kanser tipi için vazgeçilmez olan sitotoksik tedavi seçeneği (kanserli hücreyi öldürmeye yarayan) kemoterapidir. Kemoterapiye duyarlı olan kanser tipleri için (meme, akciğer, kolon, mide, mesane gibi) kemoterapi hem koruma amaçlı tedavide hem de palyatif tedavide (metastatik hastalıkta destek amaçlı, hayat kalitesini artırıcı ve yaşam süresini uzatma amaçlı) büyük yer tutmaktadır. Birçok kanser hastasının hayatını kurtarmak standart kemoterapilerle mümkün olabilmektedir.
Kemoterapinin yan etkileri nelerdir?
Standart kemoterapi ile fayda sağlamak mümkünken en büyük endişe, yaşanabilecek yan etkiler ile ilgili olmaktadır. Direkt olarak damar yolu ile vücutta dolaşması için kana verilen kemoterapi vücutta yayıldığı noktalardaki tümör hücrelerine etki edip zararlı hücrelerin ölmesini sağlarken, aynı anda özellikle çoğalan hücreler üzerinde de istenmeyen yıkıcı etkiye sebep olabilmektedir. Bu istenmeyen yan etkiler bireyde saç dökülmesi, bulantı, kansızlık, bağışıklık azalması, şiddetli enfeksiyon ve ateş gibi ortaya çıkabilmektedir. Bu yan etkilerin görülme riski hem hekimi hem de hastaları korkuya sevk etmekte ve hayat kurtarıcı olabilecek bir kemoterapiden kaçınmaya sebep olabilmektedir.
Metastaz nedir?
Tümör hücreleri vücutta oluşma aşamasında kan ve lenf damarları yoluyla kendilerine yayılmacı bir huy edinirler. Bu sayede kanser, daha birkaç hücre halindeyken çeşitli organlarda hücre evi kazarak bekler ve uygun koşulları buldukları zaman ise bu hücre evlerinden başlayarak bulundukları organda ayrı bir kanser kitlesi oluşturarak metastaz geliştirir. Her kanser tipinin yerleşme potansiyeli ve trendi birbirinden farklıdır.
Meme kanseri sıklıkla kemik, lenf nodu, karaciğer ve beyne yerleşip metastaz yaparken, melanom tipi cilt kanseri ise daha çok karaciğerde metastaz yapmaya meyillidir. Bu kavrama metastaz biyolojisi denir ve henüz altta yatan mekanizma tam olarak aydınlatılamamıştır. Hangi kanser tipi için olursa olsun karaciğer metastazları daha kötü seyretmeye meyile işaret edebilir.
Karaciğer metastazı neden olur?
Karaciğer kendi içinde kanlanması diğer organlardan daha farklı olan bir organdır. Normalde her organın bir atardamarı ve bir toplardamarı varken, karaciğer hem kalptten gelen temiz kanının sağlıklı karaciğer hücrelerine taşıyan atardamara (hepatik arter) hem karaciğerden kirli kanı dolaşıma götüren toplardamara (hepatik ven) sahipken diğer organlardan farklı olarak bir de sindirim sisteminden gelen kanı işlenmek üzere karaciğere taşıyan portal ven ile kanlanır. Bu üçlü damar sistemi karaciğeri biyolojik açıdan farklı konumlandırmış ve bilim adamları tarafından da çeşitli tedavilerin geliştirilmesi için merak uyandırmıştır.
Karaciğer metastaz tedavisi
Kanser karaciğere sıçradığında (metastaz) tedavi birkaç yol ile mümkündür. Eğer hastalık sadece karaciğerde ise ameliyat, karaciğere yönelik girişimsel radyolojik tekniklerle yapılan lokal ablatif (yok edici) tedaviler ve hatta karaciğer nakli az sayıda hasta için hayat kurtarıcı olabilmektedir. Çoğu tümör için bu seçenekler bir fayda sağlamadığı için bu hastalarda kemoterapi kullanılması tek seçenek olmaktadır.
Onkoloji alanında son yirmi yılda çok sayıda girişimsel radyolojik işlem, karaciğer birincil veya metastatik kanserlerinde kullanılmaktadır. Bu teknikler içerisinde karaciğerdeki tümör odaklarını yüksek ısılarda yakma teknikleri (mikrodalga ablasyon veya radyofrekans ablasyon) çok sık kullanılmaktadır. Yakma teknikleri ile tedavi edilme şansı olmayan daha yaygın tümör varlığında kasık damarından girilip karaciğer içine ilerletilen kateterlerle tümör odaklarına ilaç gönderilmektedir. Ancak bu yöntemlerin de etkili olmadığı durumlarda özellikle malign melanom karaciğer metastazlarında ve yaygın bazı metastazlarda (meme kanseri gibi) kemosatürasyon işlemi geliştirilmiştir.
Kemosatürasyon nedir?
Kemosatürasyon, karaciğere olan kan akımının genel kan dolaşımından sınırlı bir zaman aralığı için ayıştırılmasına dayanır. Bu ayrışmanın hemen sonrasında bir kateter aracılığı ile sadece karaciğer damarına kişiye özel hazırlanmış dozda kemoterapi verilir. Yeterli bir süre bu kemoterapinin sadece karaciğer içinde dolaşmasına izin verilir. Güvenli olarak belirlenen bu sürenin sonunda bir çeşit diyaliz makinesi yardımı ile karaciğerden çıkan kan kemoterapiden süzülür ve yeniden genel dolaşıma kemoterapisiz bir şekilde verilir. Böylece tümörlü olan karaciğer dokusu verilen kemoterapiden olabildiğince faydalanırken genel vücuda kemoterapi gitmediği için de korkulan yan etkilerden sakınılmış olur.
Kemosatürasyon nasıl yapılır?
Kemosatürasyon tedavisi bir ekip tedavisidir. Ekibin temelinde girişimsel radyoloji, tıbbi onkoloji ve anestezi bölümleri yer alır. Ekibin her parçasının işlemin başarısında ayrı hayati rolü vardır. Bu işlem genel anestezi altında yapılır. İşlem esnasında kan basıncı, kalp atışı ve yeterli damar kan akımının sağlanmasında anestezi bölümünün önemi büyüktür. Girişimsel radyoloji tarafından uygun hazırlık sonrası karaciğerin kanlanmasının ayrıştırılabilmesi için gerekli kataterleri yerleştirir. Bu aşama hastanın güvenliği, damar yapısının sağlamlığının korunması ve karaciğere zarar vermeden işlem yapılması için kritiktir. Karaciğerin kan akımı ayrıştırıldıktan sonra sıra kemoterapi infüzyonuna gelmektedir.
Kemosatürasyon işlemi için kullanılan kemoterapi genellikle hazırlandıktan sonra kullanma süresi kısa olan ilaçlardır. Bu nedenle tam zamanında ilacın hazırlanması, ilacın veriliş süresi hayati önem arz eder ve işlemin faydalı olabilmesi için zaruridir. İşlem kısa sürede tamamlandıktan sonra hastanın takibi yine tıbbi onkoloji tarafından yapılmaktadır.
Kemosatürasyon hangi kanserlerde kullanılır?
Kemosatürasyon tedavisi özellikle melanom tipi tümörlerde, primer karaciğer tümörlerinde ve bazı meme kanseri tiplerinde artan sıklıkla kullanılmaktadır.
Kemosatürasyon işlemi hem mevcut tedavilere ek olarak hem de tek başına bir tedavi seçeneği olarak kullanılmaktadır. Özellikle immünoterapi denilen vücudun bağışıklık sistemini uyandırarak etki eden ilaçlarla birlikte kullanıldığında faydanın artacağına yönelik araştırmalar halen devam etmektedir. Kemosaturasyon iyi bir ekip çalışmasına dayanan, yüksek deneyimli merkezlerde yapılması gereken bir işlemdir. Bu işlem bazı kanser tiplerinin tedavisinde hastalar için umut verici bir alternatiftir.
Prof. Dr. Okan Akhan
Bayındır Söğütözü Hastanesi Radyoloji Bölüm Başkanı
Doç. Dr. Ece Esin
Bayındır Söğütözü Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölüm Başkanı