Yoğun bakımda yatan ve yaşamsal bulguları her an değişen kalp hastaları, Uzaktan İzlem Sistemi sayesinde hastanedeki nöbetçi hekimlerin yanı sıra, uzman doktorlar tarafından da online olarak, gerekirse dünyanın öbür ucundan bile takip edilebiliyor.
Yoğun bakım hastalarının takibinde kullanılan yöntemler, teknolojik gelişmelere paralel olarak gelişim gösteriyor. Dijital sistemlerin yaygınlaşması ve günlük yaşantımızın içine girmesi, ilgili doktorlara yoğun bakım hastalarını internet aracılığı ile uzaktan izlenmesi imkânı sunuyor. Uzaktan İzlem Sistemi nöbetçi hekimin hastayı 24 saat yatak başında ve dokunarak, gözlemleyerek takip etmesinin önemini ortadan kaldırmıyor, ancak online olarak ulaşılan veriler; her zaman, her yerde hazır olamayacak bir başka uzmanın görüşlerinin anında alınabilmesine ve gerekirse tedavi için öneride bulunabilmesine olanak sağlıyor.
Yoğun bakım ünitelerinin diğer birimlerden farkları neler? Bu ünitelerde son yıllarda nasıl gelişmeler yaşanıyor?
Hastaların yaşamsal bulgularının ayrıntılı ve yakından izlenmesi olanağı sağlayan yoğun bakım üniteleri, başlangıçta, kalp krizi geçiren hastaların tedavisi ve yaşama döndürülmesi amacıyla uygulanan bazı yeni yöntemlerin özel donanımlı bir ortam gerektirmesi nedeniyle doğmuştur. 1960’lı yıllarda John’s Hopkins Tıp Fakültesi’nden Knickerbocker ve arkadaşlarının kalp krizi geçiren hastaların kapalı kalp masajı ile yaşama döndürülebileceğini göstermeleri bu anlamda ilk adımı oluşturdu. Bunu Harvard Medical School’dan Lown ve arkadaşlarının kalp ritim sorunu olan hastaya elektroşokla başarılı bir tedavi yöntemi uygulamaları izledi. Bu iki önemli ve hayat kurtarıcı tedavinin uygulanabilmesi için özel alanlara ihtiyaç vardı. Çünkü hastaların yaşamsal bulgularının anında ve yakından izlenmesi gerekiyordu.
Hasta takibi için hangi yöntemlerden yararlanılıyordu?
Başlangıçta klasik yöntemlerle elektrokardiyogramın, kan basıncının ve solunum sayısının yakın takibi seviyesinde şekillenen yoğun bakım anlayışı, ilerleyen yıllarda teknolojik gelişmelere paralel olarak değişmeye başladı. Non-invazif dediğimiz; vücutta herhangi bir giriş yolu kullanmadan, bir başka deyişle kansız diyebileceğimiz yöntemler, yerini invazif yani kateterler yardımıyla daha doğru bilgiler veren yöntemlere bıraktı. Bu gün artık yoğun bakımlarda hastalarımızın beyin dalgalarından, akciğer damarlarının basınçlarına kadar birçok metabolik ve yaşamsal bulgularını anında ve hiçbir tereddüte yer vermeyecek şekilde izleyebiliyoruz.
Uzaktan hasta izleme sistemlerinin gelişimi nasıl oldu?
Yoğun bakımlarda hastaların uzaktan izlenebilmesi dijital iletişim sisteminin gelişimi ile paralellik gösteriyor. İnternet üzerinden bilgi paylaşımının olanaklı duruma gelmesi ve bunun tıp alanında kullanılması 1980’li yıllarda hızlı bir gelişme sürecine girdi ve ‘teletıp’ kavramı ortaya çıktı. Aslında yoğun bakım hastalarının uzaktan izlenmesini de bu kavramın içinde düşünmek gerekiyor. Teletıp kavramı içindeki ilk uygulama, 1969 yılında Dr. De Bakey’in yaptığı bir kalp ameliyatını Cenevre’de naklen, canlı olarak yayınlanması olarak kabul edilebilir. Ancak bugün gelinen aşamada bu tek taraflı bilgi aktarımının yerini interaktif iletişim aldı. Bilgi iletişim sistemlerindeki gelişmeler, hastaların bulgularını ve laboratuvar sonuçlarını anında iletebilme ve karşıdan görüş alma olanağı sağlıyor. Bu da bize her zaman, her yerde bulunamayacak olan bir uzmanın görüşlerini anında alabilme olanağı veriyor.
Bu sistemler en çok hangi grup hastaların takibinde avantaj sağlıyor?
Bu sistem özellikle yaşamsal bulguları ani değişen kalp hastaları için önem taşıyor. Bu nedenle kalp cerrahisi ve koroner yoğun bakım üniteleri için çok önemli yararlar sağlıyor. Öncelikle o anda, orada bulunmayan, konunun uzmanından görüş alabilme ve sorun derinleşmeden proaktif davranışlarla tehlikeyi önleme olanağı veriyor.
Uzaktan izleme sistemleri hastaların hangi fonksiyonlarını takip ediyor?
Teknolojik olarak yeterli altyapıya sahip olan bir yoğun bakımda hastanın monitörize edebildiğiniz tüm yaşamsal bulgularını uzaktan izleyebilirsiniz. Bugün hastanemizde kalp cerrahisi ve koroner yoğun bakım ünitelerindeki teknolojik altyapı; hastanın vücut ısısından solunum sayısına, kan basıncından akciğer damarlarındaki basınca, kan elektrolitlerinden gaz seviyelerine ve çevrel dolaşımdaki oksijenasyon değerine kadar tüm verileri izleme olanağı sağlıyor. Kalp cerrahisinde hastaların özellikle ilk günlerde yakın izlemi son derece önemli.
Bu nedenle hastalar; yaşamsal bulguları monitörize edilerek, yoğun bakım ünitelerinde takip ediliyorlar. Kalp ameliyatı geçirmiş bu hastaların monitörize edilen vital bulgularına yetkilendirilmiş bir doktor, uzaklık tanımaksızın, internet aracılığıyla erişebiliyor ve hastayı ‘online’ izleyebiliyor. Bu sayede nöbetçi doktor dışında ikinci bir gözün de kritik döneminde hastayı izleme ve gerektiğinde tedavi için öneride bulunma olanağı doğuyor. Bu da hastanın tedavi sürecine çok önemli ve olumlu bir katkı sağlıyor.
Sistemin kullanımında diğer sağlık personeli de yer alıyor mu?
Uzaktan İzlem Sistemi’ni kurum tarafından yetkilendirilmiş herkes kullanabiliyor. Ancak burada uygulamanın amacını ve hasta mahremiyetini de düşünmek gerekiyor. Hastaların bulgularına uzaktan erişebilmenin amacı; olgu hakkında, bilgisi ve deneyimi daha fazla olan bir başka uzmandan görüş almak. Hastanın yaşamsal takibini yatak başında yapan doktor ve hemşirelerimiz olduğu için, kurumumuzda uzaktan erişime yalnızca gerekli olan doktorlar yetkilendirildi.
Acil bir durum tespit edildiğinde nasıl hareket ediliyor?
Acil durumlarda aktarılan bilgiler ışığında o anda orada bulunmayan ama sorunun çözümüne katkıları olabilecek uzmanlardan Uzaktan İzlem Sistemi sayesinde görüş alınabiliyor. Bu da kritik anlarda tedaviye olumlu katkılar sağlıyor.
Kullanımdan bahseder misiniz? ‘Uzaktan’ kelimesi neyi ifade ediyor?
Sistemdeki ‘uzaktan’ kelimesi internete girebileceğiniz her yeri ifade ediyor. Bu bağlamda dünyanın neresinde olursanız olun eğer bir bilgisayarınız veya akıllı telefonunuz, internet bağlantınız ve yetkiniz varsa bu bilgilere ulaşabilirsiniz.
Sistemin tedavide rolü var mı?
Yoğun bakım hastalarının Uzaktan İzlem Sistemi ile takip edilmesi, hasta güvenliğine olumlu katkıları yadsınamaz bir gerçektir. Ancak bu olanak hiçbir zaman, şimdiye kadar olduğu gibi, uzman hekimin 24 saat yatak başında hasta izleminin önemini azaltmaz. Hastaya dokunmak, onun hareket ve genel görünümünü değerlendirmek, kısacası fizik muayene ve gözlem hala son derece önemli. Bunu da ancak hastanın başında bulunan bir hekim yapabiliyor. Bir başka deyişle Uzaktan İzlem Sistemi’nin kullanılması, hasta başındaki hekimin geleneksel önemini azaltmadı ve hiçbir zaman da azaltmayacak.
Uzaktan izlem Sistemi başka hangi alanlarda kullanılıyor?
Hastanemizde uzaktan izleme teknolojisi yalnızca hastalar için kullanılmıyor. Bu olanaktan kurumumuzdaki kan, ilaç ve aşıların saklandığı soğuk alanların izlenmesi için de yedi gün 24 saat yararlanılıyor. Bu alanlardaki ısı sürekli olarak elektronik ortama kaydediliyor, belirlenen sınırlar dışındaki değerlerde yetkilendirilmiş kişilerin mobil telefonlarına uyarı gidiyor. Bu alarm, anında soruna müdahale etmeye olanak sağlıyor. Böylece ısı sapmaları nedeniyle buralarda saklanan ilaç, aşı ve kanların etkinlik kaybının veya bozulmasının önüne geçiliyor.
Hastaların bulgularına uzaktan erişebilmenin amacı, olgu hakkında bilgisi ve deneyimi daha fazla olan bir başka uzmandan da görüş almak.
Doç. Dr. Yaman Zorlutuna
Bayındır Söğütözü Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı
Kalp Cerrahisi ve Koroner Yoğun Bakım Ünitelerinde Dijital İzlem Dönemi
01.09.2018