D-dimer testi, kan pıhtılaşma aktivitesi hakkında bilgi veren bir laboratuvar testidir. D-dimer, vücutta pıhtılaşma sürecinin aktive olduğu durumlarda kan dolaşımında artar.
D-dimer testi genellikle pulmoner emboli veya kalp krizi gibi tromboembolik olayların tanısında kullanılır. Bu nedenle, D-dimer düzeyleri kalp hastalığı ile ilişkili olabilecek pıhtılaşma sorunlarını gösterebilir.
D-dimer nedir?
D-dimer, kan testiyle ölçülen bir protein parçacığıdır. D-dimer, vücutta kan pıhtılaşması sürecinde oluşan fibrin adı verilen bir proteinin parçalanması sonucu ortaya çıkar. Normalde, pıhtılaşma mekanizması aktive olduğunda, fibrin üretilir ve daha sonra vücut tarafından parçalanır. Bu parçalanma sürecinde D-dimer adı verilen küçük parçalar ortaya çıkar.
Kalp hastalıkları, özellikle koroner arter hastalığı (koroner arterlerin daralması veya tıkanması sonucu oluşan hastalık), kan pıhtılarının oluşma riskini artırabilir. Pıhtılaşma süreci aktive olduğunda, D-dimer oluşur. Kalp krizi veya pulmoner emboli gibi tromboembolik olaylar meydana geldiğinde, D-dimer düzeyi artabilir.
D-dimer testi nedir?
D-dimer testi, kan dolaşımındaki D-dimer düzeyini ölçmek için kullanılan bir laboratuvar testidir. Bu test genellikle pıhtılaşma bozukluklarının ve tromboembolik durumların tanısında yardımcı olmak için istenir. Örneğin, derin ven trombozu veya akciğer embolisi gibi durumlarda, kan damarlarında pıhtı oluşumu meydana gelebilir. Bu durumlarda D-dimer seviyeleri yükselir çünkü vücut pıhtıyı çözmek için fibrini parçalar ve D-dimer üretir.
D-dimer testi, kan örneği alınarak yapılır ve laboratuvar ortamında analiz edilir. Özellikle acil durumlarda veya şüpheli bir pıhtı durumunda doktorlar tarafından istenebilir. D-dimer testi, diğer tıbbi testlerle birlikte kullanılarak tanıyı desteklemek için kullanılır ancak kesin bir tanı koymak için yeterli değildir. Negatif bir D-dimer testi, pıhtı olasılığını düşük hale getirirken, pozitif bir sonuç başka testlere veya görüntüleme yöntemlerine ihtiyaç duyulabileceğini gösterebilir.
D-dimer yüksekliği nedir?
D-dimer yüksekliği, kan dolaşımında normalden daha yüksek D-dimer düzeylerinin tespit edildiği durumlarda ortaya çıkar. D-dimer yüksekliği genellikle pıhtılaşma sürecinin aktive olduğu durumlarda görülür. Bunlar arasında derin ven trombozu, pulmoner emboli, kalp krizi, inme, yaygın intravasküler koagülasyon gibi durumlar yer alır.
D-Dimer düzeyleri yüksek bulunan bir kişi, daha fazla değerlendirme için doktora başvurmalıdır. Doktor, diğer belirtiler, risk faktörleri ve ek testlerle birlikte D-Dimer sonuçlarını değerlendirerek doğru tanıyı koymak için çalışacaktır. Kalp hastalığı şüphesi olan bir kişide, D-Dimer testi, diğer klinik bulgularla birlikte kullanılarak daha bütüncül bir değerlendirme yapılmasına yardımcı olabilir.
D-dimer neden yükselir?
D-Dimer düzeyi, pıhtılaşma sürecinin aktive olduğu durumlarda yükselir. Ayrıca D-dimer düzeyleri, enfeksiyon, inflamasyon, cerrahi müdahale, kanser gibi diğer sağlık sorunlarıyla da ilişkili olabilir. Bu nedenle, D-Dimer testi, sadece kalp hastalığı değil, aynı zamanda diğer potansiyel nedenleri değerlendirmek için kullanılır.
D-Dimer testi nasıl yapılır?
D-Dimer testi için kan örneği alınması gerekir. Alınan kan numunesi laboratuvara gönderilir ve D-dimer düzeyi ölçülür. Testin Elisa yöntemi ile çalışılması çok daha doğru sonuçlar verir. Ayrıca Elisa ile test hızlı bir şekilde tamamlanır ve sonuçlar birkaç saat içinde elde edilebilir.
D-dimer normal değeri ve tehlikeli düzeyi
D-Dimer normal değeri, laboratuvarlara ve kullanılan test yöntemlerine bağlı olarak değişebilir. Genellikle, D-Dimer test sonuçları 0.5 mikrogram/mL veya daha düşükse normal kabul edilir. Ancak, normal değerler testin yapıldığı laboratuvar tarafından belirlenir. Tehlikeli bir D-Dimer düzeyinin belirlenmesi için, spesifik bir sayısal değerden ziyade, doktor muayenesi önem taşır.
D-dimer kaç olmalı?
D-dimer düzeyi, birçok faktöre bağlı olarak değişebilir ve hastadan hastaya farklılık gösterebilir. Bu nedenle, D-dimer test sonucunun değerlendirilmesi için doktorun rehberliğine ihtiyaç vardır. Doktor, D-dimer test sonuçlarını diğer klinik bulgular ile birlikte değerlendirerek, kişinin sağlık durumu hakkında daha kesin bir yorum yapabilir.
D-dimer düşüklüğü
D-Dimer düşüklüğü, genellikle normal bir bulgudur ve klinik olarak endişe verici olmaz. D-Dimer düşüklüğü, pıhtılaşma sürecinin normal seyrinde veya düşük bir pıhtılaşma riski olan durumlarda görülebilir. Ancak, düşük D-Dimer düzeyleri pıhtılaşma bozukluklarından ziyade diğer sağlık sorunlarıyla ilişkili olabilir, bu nedenle doktorunuz daha fazla test yapmanızı önerebilir.
D-dimer fibrinojen yüksekliği
D-dimer yüksekliği, fibrin adı verilen bir proteinin parçalanmasıyla oluşan bir ürün olduğundan, fibrinojen yüksekliği D-Dimer düzeyini etkileyebilir. Fibrinojen, pıhtı oluşumu için önemli bir protein olan fibrine dönüşen bir prekürsördür. Fibrinojen yüksekliği, pıhtılaşma sürecinin aktive olduğu durumlarda görülebilir ve D-dimer düzeyinin artmasına neden olabilir. Ancak D-dimer testi spesifik olarak D-dimer düzeyini ölçer, bu nedenle fibrinojen yüksekliği hakkında kesin bir bilgi sağlamaz. Fibrinojen düzeyleri için ayrı bir test yapılması gerekebilir.
Uzm. Dr. Mehmet Uğurlu
Bayındır İçerenköy Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı