Karpal tünel sendromu, el bileğinin bir hastalığıdır. Bilekteki karpal tünelden geçen median sinirin sıkışması sonucu ortaya çıkar. Median sinir normal olarak başparmağın iç taraf yüzeyel duyusunu, işaret parmağın, orta parmağın ve yüzük parmağında duyusunu taşır. Bu sinir bileğimizde Karpal Tünel olarak bilinen küçük bir kanaldan geçerek dağılır. Bu yüzden hastalıkta bu kanalın adı ile anılır.
Bu rahatsızlığın ilk başlangıç şekli, özellikle hanımlarda hamur yoğurmak, elde çamaşır yıkamak, el işi yaparken veya daktilo bilgisayar tuşlarına basarken yani el bileğini kullanarak yapılan hareketli işlerde uyuşukluğun meydana gelmesi ve özellikle ilk üç parmakta elektrik çarpar gibi hissedilmesidir. Karpal Tünel Sendromu’nda hastalar genellikle geceleri ağrıların artmasından ve yanma tarzı bir acının kişiyi uykudan uyandıracak kadar fazla olmasından şikayet ederler. Tabii ki bu durum hastalığın ilerlemesi ile doğru orantılı olarak farklılık arz eder.
Kimlerde rastlanır?
Genellikle 40 - 50 yaş arası kadınlarda daha sık görülür. Gerek iş icabı, gerek hobi olarak el bileğiyle tekrarlayan işlerle meşgul olanlar bu sendromun kurbanları olabilirler. Marangozlar, fırça kullanarak boya veya resim yapanlar, tenis oynayanlar, sıklıkla bulaşık yıkayanlar, şöförler ve benzeri şekilde el bileğini tekrarlayan hareketlerle meşgul olanlarda bu astalık daha sıklıkla görülür. En sık olarak erkeklerde kasaplık mesleği ile uğraşanlarda görülmektedir. Hanımlarda hamilelik sırasında görülür. Bu durum geçicidir. Doğum sonrası birkaç hafta içerisinde normale döner. Ayrıca hipotiroidi olan kişilerde de geçici olarak rastlanabilir.
Karpal Tünel Sendromu’nun meydana gelmesinde bazı başka hastalıklarında rolü vardır. Bunlar: Romotoid artirit, damar anomalileri, Tendonitis, şişmanlık, Periferik sinir tümörleri veya kistleri ve yaşlılık gibi. Çok ileri yaşlarda ise dejeneratif eklem hastalığına (osteoartrit) bağlı olarak benzer şikayetler ortaya çıkar. Ayrıca alkol alanlarda, şeker hastalığı ve damarsal hastalıklarında normal durumlardan daha sık görülebilir.
Nedenleri nelerdir?
El bileğinde tekrarlayan küçük travmalar bir band şeklinde Median sinirin üzerini örten karpal ligaman üzerinde skar (nedbe) dokusu oluşturarak bu ligamanın kalınlaşmasına neden olurlar.Bu durumda kalınlaşan bu doku median sinir üzerine bası yapar. Bu bası sonucu sinir giderek incelir, duyu iletim özelliğini kaybeder ve sinir dokusunun ölümüne yol açar. Bu sinir dokusunun ölümü bu sinirin innerve ettiği (bağlandığı) kas dokularında atrofiye (erimeye) neden olur. Dolayısıyla parmaklarda ve ellerde güçsüzlük bir bulgu olarak ortaya çıkar. Geç kalınan durumlarda yani zamanında tanı konulamayıp aradan aylar geçmiş ise tedaviye rağmen sinirdeki bu ileri derecedeki harabiyet irreversibl yani kalıcı olabilmektedir.
El-bilek kanalı hastalığı hekimler tarafından çok eskiden beri bilinmesine rağmen başka hastalıklarla karışabilmekte ve çoğu zaman hastalar doğru tanı alamadığı için hekim-hekim dolaşmaktadır. El-bilek kanalı hastalığı yerine boyun fıtığı tanısı alarak ameliyat olmuş ancak şikayetlerinden kurtulamamış hastalara sık rastlanmaktadır.
El bileği karışık bir anatomik yapıya sahiptir. Parmak ve el hareketlerini sağlayan adele-sinirdamar kompleksi buradan geçerek, dağılır. Median sinir dediğimiz, başparmak ve işaret parmağının hareket ve duyusunu sağlayan bir sinirde bileğin iç yüzünün ortasından geçerek el içinde dallara ayrılır. Bu sinirin üstü, el bileği hizasında ve kısmen de avuç içinde kalın koruyucu özelliği olan bir bandla kaplıdır. Bu koruyucu bant, orta yaşlara doğru çeşitli nedenlerle kalınlaşarak, altında kalan ve koruduğu siniri sıkıştırır.
En sık nedeni aşırı kullanmaya bağlı bant kalınlaşmasıdır. Özellikle bileğine yük vererek senelerce çalışan kimselerde, daktilo-bilgisayar kullananlarda, örgü ören ve yoğun ev işleri yapan ev hanımlarında, oto tamircileri gibi el bileğini çok kullanan kişilerde sık ortaya çıkar.
Teşhis nasıl konulur?
Hastanın şikayetlerini anlatmasıyla klasik olarak teşhis konulabilir. Çünkü tipik bir öyküleri vardır; zaman zaman gelip geçici fakat genellikle giderek artan ilk üç parmağın yarısında uyuşukluk, ellerini biraz sallamak suretiyle geçen gece ağrıları, başparmağa ait kaslarda erimeyi takip eden zamanlarda güçsüzlük. El ve kollarda uyuşukluk, ağrı ve kuvvet kaybı vardır. Hastanın muayenesi ile bu klasik şikayetler doğrulanır. İlave olarak el bileğinde karpal ligamanın bulunduğu yere refleks çekici ile vurulduğunda, hasta el parmaklarında elektrik çarpma yani bir şok benzeri bir yanıt alınır. Bu Tinel’s Sing (Tinel İşareti) olarak bilinir. EMG testi ile % 90 oranında kesin tanı konulabilir. Bazen hastalığın başlangıç döneminde, hastalar şiddetli ağrıdan şikayetçi olsalar bile EMG testi normal çıkabilir. Bu testin müsbet bir bulgu verebilmesi için hastalığın başlangıcından itibaren en az 1 - 6 ay bir süre geçmesi gerekir.
Belirtileri nelerdir?
- Parmaklarda uyuşma ve keçelenme
- Bilekten kola uzanan ani ve keskin ağrı
- Parmaklarda yanma hissi
- Daha çok sabahları görülen şişlik ve el krampları
- Baş parmakta güç kaybı
- Elde uyuşma
- Nöropraksi
- Geceleri ellerde ortaya çıkan ve zaman içinde giderek şiddetlenen uyuşmalar ve ağrılar.
- Uykudan uyandırcak kadar kötü olabilir ve kola, omuza yayılabilir.
- Avuç içinde ve parmaklarda his kaybı veya elektrik çarpması hissi
- Özellikle baş, işaret ve orta parmaklarda görülür. Elde kuvvet kaybı, tutamama, tutulan şeyleri düşürme. Eli sallamakla bu ağrıların hafiflemesi.
Nasıl tedavi edilir?
Tedavide esas olan karpal ligamanın kesilerek, median sinir üzerindeki basının ortadan kaldırılmasıdır. Böylelikle Median sinir rahatlatılmış ve hastalığa neden olan asıl patoloji ortadan kaldırılmış olur.
- Konservatif tedavi: Ancak orta veya hafif derecedeki ağrı ve uyuşukluk varsa konservatif tedavi denenebilir. Bu da geceleri elin yüksek bir yere konularak istirahata sevk edilmesi yanı sıra analjezik etkili antienflamatuar ve yanında yararının tartışıldığı özellikle içerisinde B6 vitamini bulunan B kompleks vitaminleri verilir. El ve kolundaki ağrı nedeni ile el bileğini sıkıca saran kişiler farkında olmadan sinire daha çok bası yaparak hastalığın daha hızla ilerlemesine bilinçsizce katkıda bulunmuş olurlar. Böylece daha kısa sürede adale erimesi gelişir. Gece ağrıları daha da artar. Orta derecede rahatsız olanlarda lokal olarak steroid enjeksiyonu tanımlanmıştır. Bu ağrının geçmesinde oldukça etkilidir. Nöropatik ağrı tadavisinde efektif olarak kullanılan Gabapentin ve şeker hastalarında siniri koruyucu ilaçlar denenebilir. Ancak sinir üzerindeki bası devam ettiğinden sinir harabiyeti gün geçtikçe artar. Bundan dolayı da yanıltıcı tedavi olabilir. Bu tedavi mutlaka uzman doktor kontrolünde yapılmalı, aralıklarla muayene ve EMG tekrarı yapılmalıdır.
- Cerrahi tedavi: İlaç tedavisi ile şikayetleri geçmeyen hastalara daha fazla zaman geçirmeden yani sinir harabiyeti daha fazla artmadan cerrahi tedaviye alınmalıdır. Cerrahi olarak sinir üzerindeki bası ortadan kalktığında sinir üzerindeki harabiyette daha fazla ilerlemeden duracaktır ve nöral fonksiyonda anlamlı iyileşme süratle görülecektir. Kesi kozmetik olmalıdır. Yaklaşık 2 - 3 cm boyunda yeterlidir. Bu cerrahi müdahale için hastanın hastanede yatması gerekmez. Ayaktan gelen bir hastada lokal anestezi ile o bölge uyuşturulur. Kısa süre içerisinde median sinirin üzerindeki karpal ligaman kesilerek sinir serbestleştirilmiş olur. Bu müdahale klasik olarak yapıldığında biraz büyükçe kesi yapılır. Ancak günümüzde ameliyat mikroskobu yada maliyet gözönüne alınmazsa endoskobik yöntemlerle daha küçük bir insizyonla daha az ağrılı bu işlem gerçekleştirilmektedir. Bu aynı zamanda dikişsiz olmakta yada cilt estetik olarak kapatılmakta ve hasta zahmetsiz olarak evine gönderilmektedir.
Bu rahatsızlığın ilk başlangıç şekli, özellikle hanımlarda hamur yoğurmak, elde çamaşır yıkamak, el işi yaparken veya daktilo bilgisayar tuşlarına basarken yani el bileğini kullanarak yapılan hareketli işlerde uyuşukluğun meydana gelmesi ve özellikle ilk üç parmakta elektrik çarpar gibi hissedilmesidir. Karpal Tünel Sendromu’nda hastalar genellikle geceleri ağrıların artmasından ve yanma tarzı bir acının kişiyi uykudan uyandıracak kadar fazla olmasından şikayet ederler. Tabii ki bu durum hastalığın ilerlemesi ile doğru orantılı olarak farklılık arz eder.
Kimlerde rastlanır?
Genellikle 40 - 50 yaş arası kadınlarda daha sık görülür. Gerek iş icabı, gerek hobi olarak el bileğiyle tekrarlayan işlerle meşgul olanlar bu sendromun kurbanları olabilirler. Marangozlar, fırça kullanarak boya veya resim yapanlar, tenis oynayanlar, sıklıkla bulaşık yıkayanlar, şöförler ve benzeri şekilde el bileğini tekrarlayan hareketlerle meşgul olanlarda bu astalık daha sıklıkla görülür. En sık olarak erkeklerde kasaplık mesleği ile uğraşanlarda görülmektedir. Hanımlarda hamilelik sırasında görülür. Bu durum geçicidir. Doğum sonrası birkaç hafta içerisinde normale döner. Ayrıca hipotiroidi olan kişilerde de geçici olarak rastlanabilir.
Karpal Tünel Sendromu’nun meydana gelmesinde bazı başka hastalıklarında rolü vardır. Bunlar: Romotoid artirit, damar anomalileri, Tendonitis, şişmanlık, Periferik sinir tümörleri veya kistleri ve yaşlılık gibi. Çok ileri yaşlarda ise dejeneratif eklem hastalığına (osteoartrit) bağlı olarak benzer şikayetler ortaya çıkar. Ayrıca alkol alanlarda, şeker hastalığı ve damarsal hastalıklarında normal durumlardan daha sık görülebilir.
Nedenleri nelerdir?
El bileğinde tekrarlayan küçük travmalar bir band şeklinde Median sinirin üzerini örten karpal ligaman üzerinde skar (nedbe) dokusu oluşturarak bu ligamanın kalınlaşmasına neden olurlar.Bu durumda kalınlaşan bu doku median sinir üzerine bası yapar. Bu bası sonucu sinir giderek incelir, duyu iletim özelliğini kaybeder ve sinir dokusunun ölümüne yol açar. Bu sinir dokusunun ölümü bu sinirin innerve ettiği (bağlandığı) kas dokularında atrofiye (erimeye) neden olur. Dolayısıyla parmaklarda ve ellerde güçsüzlük bir bulgu olarak ortaya çıkar. Geç kalınan durumlarda yani zamanında tanı konulamayıp aradan aylar geçmiş ise tedaviye rağmen sinirdeki bu ileri derecedeki harabiyet irreversibl yani kalıcı olabilmektedir.
El-bilek kanalı hastalığı hekimler tarafından çok eskiden beri bilinmesine rağmen başka hastalıklarla karışabilmekte ve çoğu zaman hastalar doğru tanı alamadığı için hekim-hekim dolaşmaktadır. El-bilek kanalı hastalığı yerine boyun fıtığı tanısı alarak ameliyat olmuş ancak şikayetlerinden kurtulamamış hastalara sık rastlanmaktadır.
El bileği karışık bir anatomik yapıya sahiptir. Parmak ve el hareketlerini sağlayan adele-sinirdamar kompleksi buradan geçerek, dağılır. Median sinir dediğimiz, başparmak ve işaret parmağının hareket ve duyusunu sağlayan bir sinirde bileğin iç yüzünün ortasından geçerek el içinde dallara ayrılır. Bu sinirin üstü, el bileği hizasında ve kısmen de avuç içinde kalın koruyucu özelliği olan bir bandla kaplıdır. Bu koruyucu bant, orta yaşlara doğru çeşitli nedenlerle kalınlaşarak, altında kalan ve koruduğu siniri sıkıştırır.
En sık nedeni aşırı kullanmaya bağlı bant kalınlaşmasıdır. Özellikle bileğine yük vererek senelerce çalışan kimselerde, daktilo-bilgisayar kullananlarda, örgü ören ve yoğun ev işleri yapan ev hanımlarında, oto tamircileri gibi el bileğini çok kullanan kişilerde sık ortaya çıkar.
Teşhis nasıl konulur?
Hastanın şikayetlerini anlatmasıyla klasik olarak teşhis konulabilir. Çünkü tipik bir öyküleri vardır; zaman zaman gelip geçici fakat genellikle giderek artan ilk üç parmağın yarısında uyuşukluk, ellerini biraz sallamak suretiyle geçen gece ağrıları, başparmağa ait kaslarda erimeyi takip eden zamanlarda güçsüzlük. El ve kollarda uyuşukluk, ağrı ve kuvvet kaybı vardır. Hastanın muayenesi ile bu klasik şikayetler doğrulanır. İlave olarak el bileğinde karpal ligamanın bulunduğu yere refleks çekici ile vurulduğunda, hasta el parmaklarında elektrik çarpma yani bir şok benzeri bir yanıt alınır. Bu Tinel’s Sing (Tinel İşareti) olarak bilinir. EMG testi ile % 90 oranında kesin tanı konulabilir. Bazen hastalığın başlangıç döneminde, hastalar şiddetli ağrıdan şikayetçi olsalar bile EMG testi normal çıkabilir. Bu testin müsbet bir bulgu verebilmesi için hastalığın başlangıcından itibaren en az 1 - 6 ay bir süre geçmesi gerekir.
Belirtileri nelerdir?
- Parmaklarda uyuşma ve keçelenme
- Bilekten kola uzanan ani ve keskin ağrı
- Parmaklarda yanma hissi
- Daha çok sabahları görülen şişlik ve el krampları
- Baş parmakta güç kaybı
- Elde uyuşma
- Nöropraksi
- Geceleri ellerde ortaya çıkan ve zaman içinde giderek şiddetlenen uyuşmalar ve ağrılar.
- Uykudan uyandırcak kadar kötü olabilir ve kola, omuza yayılabilir.
- Avuç içinde ve parmaklarda his kaybı veya elektrik çarpması hissi
- Özellikle baş, işaret ve orta parmaklarda görülür. Elde kuvvet kaybı, tutamama, tutulan şeyleri düşürme. Eli sallamakla bu ağrıların hafiflemesi.
Nasıl tedavi edilir?
Tedavide esas olan karpal ligamanın kesilerek, median sinir üzerindeki basının ortadan kaldırılmasıdır. Böylelikle Median sinir rahatlatılmış ve hastalığa neden olan asıl patoloji ortadan kaldırılmış olur.
- Konservatif tedavi: Ancak orta veya hafif derecedeki ağrı ve uyuşukluk varsa konservatif tedavi denenebilir. Bu da geceleri elin yüksek bir yere konularak istirahata sevk edilmesi yanı sıra analjezik etkili antienflamatuar ve yanında yararının tartışıldığı özellikle içerisinde B6 vitamini bulunan B kompleks vitaminleri verilir. El ve kolundaki ağrı nedeni ile el bileğini sıkıca saran kişiler farkında olmadan sinire daha çok bası yaparak hastalığın daha hızla ilerlemesine bilinçsizce katkıda bulunmuş olurlar. Böylece daha kısa sürede adale erimesi gelişir. Gece ağrıları daha da artar. Orta derecede rahatsız olanlarda lokal olarak steroid enjeksiyonu tanımlanmıştır. Bu ağrının geçmesinde oldukça etkilidir. Nöropatik ağrı tadavisinde efektif olarak kullanılan Gabapentin ve şeker hastalarında siniri koruyucu ilaçlar denenebilir. Ancak sinir üzerindeki bası devam ettiğinden sinir harabiyeti gün geçtikçe artar. Bundan dolayı da yanıltıcı tedavi olabilir. Bu tedavi mutlaka uzman doktor kontrolünde yapılmalı, aralıklarla muayene ve EMG tekrarı yapılmalıdır.
- Cerrahi tedavi: İlaç tedavisi ile şikayetleri geçmeyen hastalara daha fazla zaman geçirmeden yani sinir harabiyeti daha fazla artmadan cerrahi tedaviye alınmalıdır. Cerrahi olarak sinir üzerindeki bası ortadan kalktığında sinir üzerindeki harabiyette daha fazla ilerlemeden duracaktır ve nöral fonksiyonda anlamlı iyileşme süratle görülecektir. Kesi kozmetik olmalıdır. Yaklaşık 2 - 3 cm boyunda yeterlidir. Bu cerrahi müdahale için hastanın hastanede yatması gerekmez. Ayaktan gelen bir hastada lokal anestezi ile o bölge uyuşturulur. Kısa süre içerisinde median sinirin üzerindeki karpal ligaman kesilerek sinir serbestleştirilmiş olur. Bu müdahale klasik olarak yapıldığında biraz büyükçe kesi yapılır. Ancak günümüzde ameliyat mikroskobu yada maliyet gözönüne alınmazsa endoskobik yöntemlerle daha küçük bir insizyonla daha az ağrılı bu işlem gerçekleştirilmektedir. Bu aynı zamanda dikişsiz olmakta yada cilt estetik olarak kapatılmakta ve hasta zahmetsiz olarak evine gönderilmektedir.
05.12.2014