Bazen doğuştan, bazen başka hastalıkların yan etkisi olarak bazen de sadece estetik kaygılarla seçilen ayakkabılar yüzünden, ayaklarda şekil bozuklukları oluşabiliyor. Erken dönemde fark edildiğinde çok daha kolay tedavi edilebilen bu problemler, gecikildiği takdirde cerrahi tedavi gerektirebiliyor.
Ayak şekil bozukluklarının nedenleri
- Uygun olmayan ayakkabı kullanımı: Yüksek topuklu ve sivri burunlu ayakkabı kullanımı ayaklarda gelişebilecek şekil bozukluklarının en önemli nedenlerinden birini oluşturuyor. Yüksek topuklar, ayağın ön kısımlarının daha fazla yüke maruz kalmasına neden oluyor. Sivri burunlu ayakkabılar ise ayak parmaklarının sıkışarak parmakların rahat hareket etmesini engelliyor ve üst üste binmesine yol açarak, şekil bozukluğunu ortaya çıkarıyor. Bu tarz ayakkabıları giyerek uzun süre ayakta kalmak, ayaklarda giderek artan şekil bozukluğu gelişimine yatkınlık yaratıyor. Bununla birlikte hiçbir şekilde topuğu olmayan, babet denilen düztabanlı ayakkabılar da problem yaratıyor. Ayağın iç arkını desteklemeyen ayakkabılar, bu türde desteğe ihtiyacı olan kişilerde şekil bozukluğunun artmasına yol açıyor. Ayakkabı seçiminde ayak numarasına uygun, ayağın rahat hareket etmesine destek olacak ve kıvrılmasına olanak sağlayacak esneklikte ve yumuşaklıkta ayakkabılar tercih edilmeli.
- Geçirilmiş travmalar: Ayak bölgesindeki kemiklerde gelişen travmaların yetersiz ya da uygun olmayan tedavileri ile ihmal edilen yaralanmalar, zaman içinde hastada yürüme fonksiyonunu bozacak problemlere neden olabiliyor.
- Yaş: Yaş ilerledikçe kemiklerin zayıflaması ve yumuşak dokuların gerekli esnekliklerini ya da gerginliklerini kaybetmesi, risk faktörü bulunmayan kişilerde bile şekil bozukluğu gelişiminde etkili olabiliyor.
- Genetik yatkınlık: Ayakta şekil bozukluğu gelişiminde genetik yatkınlık da rol oynuyor. Ailesinde ve özellikle anne tarafında şekil bozukluğu olanlarda, bu tür problemlerin ortaya çıkma riski daha fazla oluyor.
- Kas hastalıkları ve diğer şekil bozuklukları: Kasların ayaktaki yapıları yeterince destekleyememesi şekil bozukluğunun daha da artmasına neden olabiliyor. Bazı kişilerde ise düztabanlık gibi var olan başka şekil bozuklukları, zaman içinde ayaktaki kas dengelerini daha da bozuyor ve bu faktörler başka şekil bozuklukları gelişimi için risk oluşturabiliyor.
- Diyabet: Özellikle kontrolsüz diyabeti olanlarda, ayaklarda ortaya çıkabilecek his kusurlarına bağlı olarak gelişebilecek yaralar ve kemik dokusunda oluşan zayıflıklar, ayak şeklinin bozulmasına yol açabiliyor. Yüksek topuklu ve sivri burunlu ayakkabı kullanımı ayaklarda gelişebilecek şekil bozukluklarının en önemli nedenlerinden.
Hallyks valgus nedir?
Ayak baş parmağının dışa doğru dönmesi ve başparmak ile eklem yapan birinci tarak kemiğinin içe sapması sonrasında başparmağın yan tarafında çıkıntı şeklinde bir şişlikle bulgu veriyor. Bu şekil bozukluğu hastaya estetik ve fonksiyonel olarak problem yaratıyor. İleri derecedeki halluks valgus problemlerinde baş parmağın ikinci parmağın altına girebilecek şekilde eğildiği durumlar da olabiliyor.
Kimlerde görülüyor?
Sivri burunlu, dar, yüksek topuklu ayakkabı kullananlarda, ailesinde bu problem bulunanlarda, düztabanlık gibi başka problemleri olanlarda ve sıklıkla kadınlarda görülüyor.
Tedavi yöntemleri
Halluks Valgus tablosunun tedavisinde konservatif (cerrahi dışı) ve cerrahi yöntemler uygulanıyor. Bunun yanı sıra parmak arası makara ve/veya gece ateli kullanımı ile, parmağın uygun pozisyonda tutularak yumuşak dokularda gelişen dengesizlikler ve buna bağlı olarak ortaya çıkan ağrı, kontrol altında tutulmaya çalışılıyor. Böylece problemin ilerlemesinin önüne geçilmek isteniyor. Cerrahi tedavi ise konservatif tedavi yöntemlerinin yetersiz olduğu veya ileri derecede şekil bozukluğu olan hastalarda uygulanıyor. Çekilen röntgenler üzerinde yapılan ölçümlerle cerrahi yönteme karar veriliyor. Yumuşak doku için yapılan ameliyatların yanında kemik çıkıntısının alınması ile başlayan yöntemlerde, gerekirse açısal problemi düzeltmek için tarak kemiğinde ve bazen parmakta kemik kesileri yapmak gerekebiliyor. Bu durumlarda düzeltilen kemikte kaynama sağlanana kadar 4-6 hafta süreyle yük verilmemesi için alçı uygulanıyor.
Radyolojik değerlendirmeler ile kaynama sağlanması sonrasında hasta ayak üzerine bastırılıyor. Seçilecek cerrahi yöntemde hastanın yaşı ve parmak eklemindeki kireçlenme de yol gösterici oluyor. Normal ayak yapısına sahip kişilerde geçirilen travmalara, çeşitli romatizmal hastalıklara ve uygun olmayan ayakkabı kullanımına bağlı olarak da düz tabanlık gelişebiliyor.
Düz tabanlık nedir?
Ayağın iç tarafındaki kavisinin oluşmaması ve topuğun dışa doğru yer değiştirmesi olarak tarif edien düztabanlık, sadece doğumsal bir problem olarak çocuklarda görülmüyor. Normal ayak yapısına sahip kişilerde geçirilen travmalara, çeşitli romatizmal hastalıklara ve uygun olmayan ayakkabı kullanımına bağlı olarak da düztabanlık gelişebiliyor. Ayağın iç kavisinin oluşumunu sağlayan posterior tibial tendon adlı yapının değişik nedenlerle hasarlanması sonrasında erişkin hastalarda da kavisin giderek çökmesine bağlı olarak düztabanlık görülebiliyor. Bu durumda hastanın yaşı, mesleği, ağrısının şiddeti ve fonksiyonel durumu uygulanacak tedaviyi belirliyor. Tedavi, tabanlık kullanımı ile başlayıp daha ileri derecelerdeki problemlerde cerrahi girişimlere kadar ilerleyebiliyor.
Çocuğum düz taban mı?
Çocuklukta ayağın iç kavis oluşumunu sağlayan yapıların henüz gelişmemiş olması nedeniyle her çocuğun doğduğunda düztaban olduğunu vurguluyor. Bu yapıların gelişimi genellikle beş yaşından itibaren başlıyor, bazı çocuklarda daha ileri yaşlara da uzanabiliyor. Bu durumda herhangi bir tedaviye ihtiyaç bulunmuyor. Bu dönem sonrasında devam eden görüntünün ayrımını yapabilmek için çocuğun mutlaka ortopedist tarafından değerlendirilmesi gerekiyor.
Romatoid artrit ayakları da tutuyor
Kadın hastalarda daha sık karşılaşılan ve eklem içindeki yumuşak dokularla birlikte kıkırdak ve kemik harabiyetlerine yol açan romatoid artrit hastalarında, ayak tutulumuna çok sık rastlanıyor. Özellikle ayağın ön bölümü daha çok etkileniyor. Şişlik ve ağrı şikayetlerine zaman içinde ayakkabı giymeyi bile engelleyebilecek şekil bozukluğu gelişimi de ekleniyor. Romatoid tutuluma bağlı olarak Halluks Valgus, çekiç parmak, pençe parmak gibi şekil bozuklukları da sıklıkla görülüyor. Ayağın orta ve arka kısımları daha nadir etkileniyor ancak bu durum düztabanlık gelişimine yol açabiliyor. Tedavide romatolojik tedavinin yanında parmakları koruyucu ve düzeltici özel cihazların kullanımı ile eklemlere enjeksiyon uygulamaları yapılabiliyor. Çok ileri bozukluklarda hastanın ağrısını azaltıp fonksiyonlarını düzeltmek için parmak eklemlerinde dondurma ve protez operasyonları yapılabiliyor.
Erken teşhis ve doğru ayakkabı ile korunun
- Doğumsal deformitelerin erken dönemde tespit edilmesi ve uygun zamanda gerekli tedavinin başlanması, şekil bozukluğunun çok ileri boyutlara gelmeden kontrol altında tutulması ve yakın takibi, uzun vadede hasta için koruyucu oluyor.
- Uygun ayakkabı seçimi şekil bozukluğunun gelişimini engellemedeki en önemli basamak. Ayakkabı seçiminde titiz davranılmalı, estetik kaygılardan çok ayak sağlığı ön plana çıkarılmalı.
- Deformite gelişimine ortam hazırlayabilecek romatizmal hastalıklar ve diyabet gibi metabolik sorunların varlığında, mevcut hastalığın yakın takibi ve tedavisi, hastalığın kontrol altında tutulması gerekiyor.
- Ailesinde ayak şekil bozukluğu bulunan kişilerin en küçük şikayet ve şüphede doktora başvurması ile, tabanlıklar, parmak arası makaralar gibi kolaylıkla ulaşılabilecek basit tedavi yöntemlerinden yararlanmaları mümkün olabiliyor.
Uzm. Dr. Özgür Özer
Bayındır Söğütözü Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı