Aşırı sıcak havalar vücudumuzu, sıvı kaybı, tuz kaybı nedeniyle olumsuz yönde etkilemektedir. Özellikle ileri yaşta olan hastaların sıvı alımını artırmaları, mineral ve tuz dengesinin kontrolü, aşırı sıcaklardan kendilerini korumaları beyin, böbrek, kalp gibi hayati organların beslenmeleri açısından büyük önem arz etmektedir.
Sıvı kaybı ve mineral dengesindeki bozulma, kişi uyumadığı halde ve çaba göstermesine rağmen çevresinde olanları tam fark edememe durumu, yorgunluk, huzursuzluk, hızlı soluk alıp verme, kalp hızında artış şeklinde kendini gösterebilir. İdrar söktürücü tansiyon ilacı kullanan hastalarda bu duruma daha çok rastlanır.
Sıcak havalarda özellikle tansiyon tedavisi gören hastaların çok dikkatli olması gerekir. Nemli havalarda bu durum daha da önem arz etmektedir. Çünkü kuru hava terin buharlaşmasına sebep olarak vücut ısısının düşmesine yardımcı olurken, nemli havalarda vücut ısısının dengelenmesi ve dolayısıyla kan basıncı olumsuz etkilenir. Aşırı sıcaklarda gün içinde vücut ısı artışına bağlı olarak damarların genişlemesine ve sıvı kaybına bağlı tansiyon seviyesinde düşme, gece saatlerinde ise artış görülebilir.
Bu tansiyondaki dalgalanmanın belirgin olması durumlarında beyin kanaması gibi durumlarla karşılaşmamıza sebep olabilir. Bu yüzden özellikle ileri yaş hastaların (damar yapılarının daha kırılgan olması sebebiyle) güneşin dik olarak geldiği öğle saatlerinde dışarı çıkmamaları, şapka gibi koruyucu kıyafet kullanmaları, sıvı alımlarını arttırmaları, tansiyon tedavilerini aksatmamaları, düzenli tansiyon takibi yapmaları, genel durumlarında bir bozulma, nörolojik bir sorun olduğunda mutlaka hekimleriyle irtibata geçmeleri önerilir.
Sonuç olarak, havaların ısınması özellikle idrar söktürücü içeren tansiyon ilacı kullanan hastalar ile kalp yetmezliği olan hastaların daha sıkı takibini gerektirir. Dolayısıyla, yaz mevsimi başladığı dönemde günlük tansiyon ve nabız takibi yaparak doktorunuzu ziyaret etmeyi unutmayın.
Yaz Aylarında Kalbinizi Su ile Canlandırın
10.07.2019