Sonbaharın iyice kendini hissettirdiği şu günlerde, havanın bir güzel bir kötü olması grip vakalarında artışa neden oluyor. Özellikle kalabalık ortamlarda daha sık görülebilen grip hastalığına karşı aşı ile korunmak mümkün.
Bir enfeksiyon hastalığı olan Grip, “influenza” adı verilen virüslerle solunum yoluyla vücuda giren, özellikle de sonbahar sonu, kış ve ilkbahar başında salgınlar yapabilen bir hastalıktır. Sağlıklı bireylerde ortalama bir haftada kendiliğinden iyileşebilen bu tablo, vücut direncini düşüren kronik hastalığı olan kişiler, kalp-akciğer hastalıkları, şeker hastalığı ve böbrek yetmezliği olanlar ve yaşlılarda zatürre, kalp kası iltihabı ve beyin iltihabı gibi ciddi ve ölümle sonuçlanabilecek komplikasyonlarla seyredebilir.
Grip aşısı ile korunun
Kış aylarında sıklıkla gözlenen grip ve sonrasında gelişebilecek hastalıklardan korunmada etkili yollardan biri grip aşısıdır. Grip aşısı uygulandıktan ortalama 10-15 gün sonra koruyucu antikor düzeyi oluşmaya başlar. Sağlıklı genç erişkinlerde %70-90 oranında grip belirtilerini önleyebilir.
Yaşlılarda ve altta yatan kronik hastalığı olan bireylerde koruyucu antikor oluşumu daha az olduğu için, koruyuculuk oranı yüzde 30-40’lara düşebilir. Ancak bu bireylerde gribe yakalanmayı önlemese de, diğer olumsuz etkilerin ortaya çıkışını azaltarak, hastaneye yatış ve ölüm oranlarını düşürdüğü yapılan çalışmalarla gösterilmiştir.
Hangi aylar grip aşısı için en uygun zamandır?
Griple gelişebilen, ağır seyirli enfeksiyon kliniğinin neden olduğu iş gücü kaybını ve ekonomik kaybı önleyebilmek için, özellikle risk grubunda saydığımız bireylerin mutlaka aşılanmaları önerilmektedir.
Aşı en uygun ekim, kasım aylarında yapılmalıdır. Ancak grip mevsimi devam ettiği sürece, özellikle risk gruplarında her zaman yapılabilir. Mevsimsel grip ekim ayında başlayarak, ocak ayı ve sonraki aylarda tepe düzeylere ulaşmaktadır.
Ülkemizde inaktif grip aşılarının üç valanlı ve dört valanlı formları mevcuttur. Dünya Sağlık Örgütü bireyin hekiminin tercihine göre ikisini de önermektedir. Aşı yapıldıktan sonra koruyucu antikorların gelişimi iki hafta civarında bir süreç alır. Dolayısıyla toplumda gribin yayılımı başlamadan önce aşılanmak gereklidir.
Kimler grip aşısı olmalıdır?
- 65 yaşın üzerindeki bireyler (bu yaş grubu 50 yaşına düşürülmüştür. Amaç 50-64 yaş arasındaki yüksek riskli kişilerin mutlaka aşılanmış olmalarıdır.)
- Bakımevlerinde yaşayan ve kronik hastalığı olanlar,
- Kronik hastalığı olan kişiler; kronik obstrüktif akciğer hastalığı (astım, kronik bronşit v.b.), kalp hastaları, diyabetikler, kronik karaciğer ve böbrek hastaları,
- Kalıtsal hemoglobin bozukluğu olanlar,
- Risk grubu hastaların ev halkı, yakın temasta olan ve bakımını üstlenen kişiler,
- Bağışıklık sistemi ile ilgili (immünolojik) hastalığı olanlar,
- Bağışıklık sistemi baskılanmış olan hastalar (HIV/AIDS hastaları, kanser hastaları, organ ve kemik iliği nakli yapılanlar, kemoterapi, radyoterapi uygulananlar, steroid alanlar),
- 6 ay ile 18 ay arasında olup, uzun süreli aspirin tedavisi alanlar (reye sendromu gelişim riskini azaltmak için),
- Gebeler (hastanın kendi hekiminin de bilgisi dahilinde, salgın döneminde tüm gebelik sürecinde yapılabilir.),
- Altı aydan büyük bebekler (üç valanlı inaktif grip aşısı), otuz altı aydan (3 yaş) büyükler (üç valanlı veya dört valanlı grip aşısı yapılabilir.),
- Sağlık çalışanları,
- Aşı yoluyla korunmak isteyen tüm sağlıklı bireyler aşı yaptırabilir.
Kimler grip aşısı olmamalıdır?
- Geçmiş yıllarda yapılan grip aşısında ciddi reaksiyon gelişen kişiler
- Guillian-Barre Sendromu (sinir sistemini etkileyen bir hastalık) olanlar
- Orta-ağır şiddette ateşli bir hastalık geçiren bireylerin, iyileştikten sonra aşılarını yaptırmaları uygundur.
Solunum yolu hastalıklarından nasıl korunabiliriz?
Bu hastalıkların toplum içi yayılımında hastanın kendisi en önemli faktördür. Alınması gereken önlemler:
- Hasta bireylerin başkalarıyla öpüşmemesi, kucaklaşmaması ve tokalaşmaması gerekir.
- Öksürük, hapşırık yoluyla sekresyonlar ellere bulaşacağı için, ortak kullanım gereçlerine temas etmeden önce mutlaka ellerini yıkamaları önerilir.
- Hastaların kalabalık ortamlara girmemeleri, evlerinde istirahat etmeleri; zorunlu koşullarda maske ile sokağa çıkmaları bulaşmaları azaltmada önemlidir.
Uzm. Dr. Aslı Karademir
Bayındır Söğütözü Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı
Bir enfeksiyon hastalığı olan Grip, “influenza” adı verilen virüslerle solunum yoluyla vücuda giren, özellikle de sonbahar sonu, kış ve ilkbahar başında salgınlar yapabilen bir hastalıktır. Sağlıklı bireylerde ortalama bir haftada kendiliğinden iyileşebilen bu tablo, vücut direncini düşüren kronik hastalığı olan kişiler, kalp-akciğer hastalıkları, şeker hastalığı ve böbrek yetmezliği olanlar ve yaşlılarda zatürre, kalp kası iltihabı ve beyin iltihabı gibi ciddi ve ölümle sonuçlanabilecek komplikasyonlarla seyredebilir.
Grip aşısı ile korunun
Kış aylarında sıklıkla gözlenen grip ve sonrasında gelişebilecek hastalıklardan korunmada etkili yollardan biri grip aşısıdır. Grip aşısı uygulandıktan ortalama 10-15 gün sonra koruyucu antikor düzeyi oluşmaya başlar. Sağlıklı genç erişkinlerde %70-90 oranında grip belirtilerini önleyebilir.
Yaşlılarda ve altta yatan kronik hastalığı olan bireylerde koruyucu antikor oluşumu daha az olduğu için, koruyuculuk oranı yüzde 30-40’lara düşebilir. Ancak bu bireylerde gribe yakalanmayı önlemese de, diğer olumsuz etkilerin ortaya çıkışını azaltarak, hastaneye yatış ve ölüm oranlarını düşürdüğü yapılan çalışmalarla gösterilmiştir.
Hangi aylar grip aşısı için en uygun zamandır?
Griple gelişebilen, ağır seyirli enfeksiyon kliniğinin neden olduğu iş gücü kaybını ve ekonomik kaybı önleyebilmek için, özellikle risk grubunda saydığımız bireylerin mutlaka aşılanmaları önerilmektedir.
Aşı en uygun ekim, kasım aylarında yapılmalıdır. Ancak grip mevsimi devam ettiği sürece, özellikle risk gruplarında her zaman yapılabilir. Mevsimsel grip ekim ayında başlayarak, ocak ayı ve sonraki aylarda tepe düzeylere ulaşmaktadır.
Ülkemizde inaktif grip aşılarının üç valanlı ve dört valanlı formları mevcuttur. Dünya Sağlık Örgütü bireyin hekiminin tercihine göre ikisini de önermektedir. Aşı yapıldıktan sonra koruyucu antikorların gelişimi iki hafta civarında bir süreç alır. Dolayısıyla toplumda gribin yayılımı başlamadan önce aşılanmak gereklidir.
Kimler grip aşısı olmalıdır?
- 65 yaşın üzerindeki bireyler (bu yaş grubu 50 yaşına düşürülmüştür. Amaç 50-64 yaş arasındaki yüksek riskli kişilerin mutlaka aşılanmış olmalarıdır.)
- Bakımevlerinde yaşayan ve kronik hastalığı olanlar,
- Kronik hastalığı olan kişiler; kronik obstrüktif akciğer hastalığı (astım, kronik bronşit v.b.), kalp hastaları, diyabetikler, kronik karaciğer ve böbrek hastaları,
- Kalıtsal hemoglobin bozukluğu olanlar,
- Risk grubu hastaların ev halkı, yakın temasta olan ve bakımını üstlenen kişiler,
- Bağışıklık sistemi ile ilgili (immünolojik) hastalığı olanlar,
- Bağışıklık sistemi baskılanmış olan hastalar (HIV/AIDS hastaları, kanser hastaları, organ ve kemik iliği nakli yapılanlar, kemoterapi, radyoterapi uygulananlar, steroid alanlar),
- 6 ay ile 18 ay arasında olup, uzun süreli aspirin tedavisi alanlar (reye sendromu gelişim riskini azaltmak için),
- Gebeler (hastanın kendi hekiminin de bilgisi dahilinde, salgın döneminde tüm gebelik sürecinde yapılabilir.),
- Altı aydan büyük bebekler (üç valanlı inaktif grip aşısı), otuz altı aydan (3 yaş) büyükler (üç valanlı veya dört valanlı grip aşısı yapılabilir.),
- Sağlık çalışanları,
- Aşı yoluyla korunmak isteyen tüm sağlıklı bireyler aşı yaptırabilir.
Kimler grip aşısı olmamalıdır?
- Geçmiş yıllarda yapılan grip aşısında ciddi reaksiyon gelişen kişiler
- Guillian-Barre Sendromu (sinir sistemini etkileyen bir hastalık) olanlar
- Orta-ağır şiddette ateşli bir hastalık geçiren bireylerin, iyileştikten sonra aşılarını yaptırmaları uygundur.
Solunum yolu hastalıklarından nasıl korunabiliriz?
Bu hastalıkların toplum içi yayılımında hastanın kendisi en önemli faktördür. Alınması gereken önlemler:
- Hasta bireylerin başkalarıyla öpüşmemesi, kucaklaşmaması ve tokalaşmaması gerekir.
- Öksürük, hapşırık yoluyla sekresyonlar ellere bulaşacağı için, ortak kullanım gereçlerine temas etmeden önce mutlaka ellerini yıkamaları önerilir.
- Hastaların kalabalık ortamlara girmemeleri, evlerinde istirahat etmeleri; zorunlu koşullarda maske ile sokağa çıkmaları bulaşmaları azaltmada önemlidir.
Uzm. Dr. Aslı Karademir
Bayındır Söğütözü Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı
27.11.2017