Her kış döneminde anne babaların en çok şikayet ettiği bademcik ve geniz eti problemleri tedavi edilmediğinde çok daha büyük sorunlara neden olabiliyor. Son dönemlerde artan üst solunum yolu enfeksiyonlarının sıklığı nedeni ile çocuklarda geniz eti, bademcik ve kulak problemleri ile çok sık karşılaşılıyor.
Çocukların sık sık enfeksiyon geçirmesi ve alerjik problemlerin artması, geniz eti ve bademcik hastalıklarını tetikliyor. Böyle durumlarda geniz eti, boyutunu büyüterek çocukların hava yolunda tıkanıklık yaratırken, tedavi edilmediğinde horlamadan iştahsızlığa, büyüme geriliği ile yüz ve çene şeklinin değişmesine neden oluyor.
Bademcik ve geniz etinin tedavisi
Bademcikler ve geniz eti, vücudun savunma sisteminde önemli bir yer tutuyor. Ancak büyüklük açısından sorun oluşturacak duruma geldiğinde cerrahi müdahale gerekebiliyor. Gece uyurken horlama, ağzı açık uyuma ve hastalık dönemi dışında da devam eden burun tıkanıklığı şikayetleri olan çocukların muayenesi, kamera ile veya grafiler çekilerek gerçekleştiriliyor.
İlaç tedavisine cevap vermeyen ve yaşadığı şikayetler geçmeyen hastalarda kısa süren bir işlemle geniz eti alınarak, hasta aynı gün içinde ağrı yakınması olmadan taburcu ediliyor. Böylelikle hastanın nefes alma problemi sona ermiş oluyor.
Geniz etinde olduğu gibi yine sık geçirilen enfeksiyon, alerji problemleri ve yapısal nedenlerden dolayı bademcik çok büyüyor ve hastanın hava yolunu tıkıyor. Yılda 7-8 kere tedavi gerektirecek şekilde bademcik enfeksiyonu geçiren çocuklarda farklı yöntemlerle bademciklerin küçültülmesi ya da alınması gerekebiliyor. Gerçekleştirilen kısa süreli cerrahi işlem sonucunda hastalar ertesi gün normal yaşantılarında devam ediyor.
Büyüyen geniz eti, kulak hastalıklarına sebep oluyor
Genelde geniz eti problemi ile birlikte görülen bir diğer sorun ise kronik seroz otit denen kulak hastalığı oluyor. Geniz etinin orta kulağı havalandıran östaki tüpünü tıkaması ya da geniz etinin etrafında oluşan kronik enfeksiyonel durumun östaki tüpünü tıkaması sonucu orta kulak havalandırmasında bozukluk meydana geliyor. Bu durum sonucunda orta kulakta havalanma ve yoğun sıvı birikimleri oluşuyor.
Yapılan tedavilere cevap vermeyen durumlarda kulak zarlarına tüp takılması işlemi yapılıyor. Takılan tüpler kulak havalanması normal hale gelene kadar kalmakta sonrasında da kendiliğinden atıyor. Üç aylık rutin yapılan kontrollerde atılmış olan tüp alınarak hasta sağlığına kavuşuyor.