Besin alerjileri, vücudun bağışıklık sisteminin bazı gıdaları vücut için yabancı olarak algılaması ve bu besine karşı saldırıya geçmesi sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Çocukluk yaş grubunda erişkinlere göre sık görülür. Özellikle ilk 2 yaşta sıktır. Süt ve yumurta en sık görülen besin alerjileridir.
Çocuklarda besin alerjisi belirtileri
Çocuklarda besin alerjileri kendilerini en sık egzama veya ürtiker şeklinde gösterir. Bunun yanında kusma, ishal, kanlı kaka, karında kramplar, sıcaklık artışı, döküntü, boğazda, dilde, dudaklarda şişme, karıncalanma, kaşınma, öksürük, nefes darlığı, göğüs ağrısı gibi şikayetler görülebilir. Yemek yerken yutma zorluğu, takılma hissi, gıda reddi gibi belirtiler ortaya çıkabilir.
Birden çok sistemi etkileyen, şok tablosuna yol açabilen ve hayatı tehdit edebilen anafilaksi tablosu da besin alerjilerinde ortaya çıkabilir. Çabuk başlayan ve ölümcül olabilen bir tablodur.
Belirtiler genellikle gıdaların alımından sonraki dakikalar içinde ortaya çıkar ama bazen 2-4 saate kadar gecikebilir. Belli bir gıdanın alımından sonra her seferinde aynı belirtiler ortaya çıkmayabilir ayrıca başlangıçta çok hafif belirtiler varken aniden tablo ağırlaşabilir.
Çocuklarda besin alerjisi tanısı
Besin alerjisi, atlanmaması gereken bir tanı olmakla beraber, gereksiz tanı konulması da sorunlara neden olmaktadır. Günümüzde başka nedenlerle ortaya çıkabilecek mukuslu dışkı, besin reddi, kolik, kilo alamama gibi birçok durumda ve atopik dermatitlli çocuklarda yeterli tetkik yapılmadan besin alerjisi tanısı konulması ve çocuklara diyet kısıtlaması uygulanması, beslenme bozukluklarına, maddi gereksiz kayıplara ve büyüme geriliklerine neden olabilmektedir. Bu nedenle besin alerjisinden şüphelenilen durumlarda bir çocuk alerji uzmanı tarafından hastanın ayrıntılı değerlendirilmesi önemlidir.
Çocuklarda besin alerjisi tedavisi
Henüz besin alerjisini ortadan kaldıracak bir tedavi bulunabilmiş değildir. Şu an için besin alerjisine bağlı reaksiyonları engellemenin tek yolu, neden olan besinden uzak kalmak için her önlemin alınmasıdır. Bu nedenle, besin alerjisi tanısı alan çocuklarda ana tedavi, alerjik olan besinin diyetten çıkarılmasıdır. Anne emziriyor ise besin annenin diyetinden de çıkarılmalıdır. Bu durumda bebeğin ve annenin diyetinin, çıkarılan gıdanın içerdiği besin maddeleri ile desteklenmesi gözden kaçırılmamalıdır.
Besin diyetten çıkarıldığında, dışarıdan yenen yemeklerde sorgulanarak ve paketli gıdalarda içerik okuma suretiyle besinin az miktarda da olsa bulunmadığından emin olunmalıdır. Yemekler hazırlanırken çapraz kirlenmeye dikkat edilmelidir. Besin alerjenleri, besinin temas ettiği zemin, kaşık, bıçak, tabak vb aracılığı ile de hastaya geçebilmekte ve reaksiyona neden olabilmektedir.
Besin alerjisine karşı alınabilecek diğer önlemler şu şekildedir:
- Çocuğunuza alerjisi olan gıdayı, içinde bulunabileceği gıdaları öğretin ve bunları yemesinin tehlikeli olduğunu anlatın. Aile dışında kişilerden yiyecek almaması gerektiğini belirtin. Ev dışında yemek yemesi gerektiğinde besin alerjisi olduğunu anlatması gerektiğini öğretin.
- Ailedeki tüm bireylere, komşulara, bakıcılara, çocukla birlikte olabilecek kişilere besin alerjisi hakkında ayrıntılı bilgi verin. Okula gidiyorsa müdürden kantin personeline kadar tüm okul personelin, çocuğunuzun besin alerjisi hakkında bilgilendirildiğinden emin olun.
- Hazır gıdaların içeriklerinin dikkatlice okunması korunmada köşe taşlarındandır. Ürünlerin içerikleri zaman içinde değişebildiğinden, içerik her seferinde kontrol edilmelidir. Görünmeyecek kadar az miktardaki alerjenik besin bile şiddetli reaksiyona neden olabilir. Bu nedenle yemek pişirilirken ve sunulurken çok dikkat edilmelidir.
- Aynı anda alerjenik ve güvenli iki yemek pişerken, alerjenik besinden bir damlanın diğer besine sıçraması alerjiye neden olabilir.
- Alerjenik besini pişirmek için kullanılan bıçak, kaşık, spatula gibi eşyalara dikkat edilmelidir. Bu eşyalar sabun ve sıcak suyla iyice yıkanmadan kullanılırsa, üzerinde görünmeyecek ama alerjiyi başlatacak miktarda alerjenik besin taşıyabilir. Silerek veya çalkalayarak temizlemek yeterli değildir. Mutlaka sıcak su ve sabun kullanılmalıdır. Alkol bazlı temizleyiciler protein artıklarını yeterince temizlememektedir.
- Alerjenik ve güvenli besinlerin doğranması için ayrı kesme tablaları bulundurulmasında yarar vardır. Alerjenik ve güvenli besinler birlikte pişirilecekse, önce güvenli besin temiz eşyalar kullanılarak pişirilmeli, üzeri kapalı olacak şekilde ayrılmalı, sonra alerjenik besin pişirilmelidir.
- Güvenli besin sunulurken, eller sabun ve suyla yıkanmalı, elde alerjenik besin bulaşı olmadığından emin olunmalıdır. Besin çocuğa sunulurken de temiz eşyalar (tabak, çatal, kaşık vb) kullanıldığından ve alerjenik besin sıçramasının engellendiğinden emin olunmalıdır.
Besin provakasyon testi nedir?
Besin alerjisinin tanısında ve takibinde kullanılan bir testtir. Hastanın öyküsü ve testleri tanı koymada yetersiz kaldığında uygulanır. Şüpheli besin gözetim altında, alerjiye müdahale edilebilir koşullarda, düşük dozlardan başlayıp artırılarak denenir. Bu işleme provokasyon testi adı verilir. İşlem sırasında reaksiyon görülürse besin alerjisi tanısı konulur. Tanı konulursa besin genellikle 6 ay ile 1 yıl diyetten çıkarıldıktan sonra tekrar provokasyon testi yapılarak alerjinin geçip geçmediği test edilir. Hasta testi geçerse, besin diyete eklenir.
Bebeklerde süt alerjisi
Süt alerjisi çocuklarda en sık görülen besin alerjisidir. Genellikle ilk 2 yaşta ortaya çıkar ve çoğu çocukta 5 yaşından önce düzelir ancak devam ettiği durumlar da vardır. Ana tedavi sütün çocuğun diyetinden çıkarılmasıdır. Anne emziriyor ise annenin diyetinden de süt ve süt ürünleri çıkarılmalıdır. Bazı durumlarda çocuklar fırınlanmış sütü (sütlü kek gibi) tolere edebilir ve bazı çocuklar yoğurt ve peynir tüketebilir. Çocuk alerji uzmanı tarafından bu durumlar test edilerek çocuğun hangi aşamada bir kısıtlama uygulaması gerektiği belirlenir.
Süt diyetten çıkarıldığında, dışarıdan yenen yemeklerde sorgulanarak ve paketli gıdalarda içerik okuma suretiyle besinin az miktarda da olsa bulunmadığından emin olunmalıdır. Süt ürünleri, tereyağı, peynir altı suyu gibi çeşitli şekillerde gıdalarda bulunabildiğinden içeriğin dikkatli değerlendirilmesi gerekir.
İnek sütü, yapı olarak keçi sütü ve manda sütü ile benzerdir bu nedenle bunlardan da kaçınılmalıdır. Eşek sütü ve deve sütü yapı olarak biraz farklı olduğundan bazı hastalar tolere edebilmektedir. Doktor kontrolünde denenmesi mümkün olabilir. Alerjisi olmayan çocuklarda soya sütü, badem sütü kullanılabilir. Bebeklerde anne sütüne yapısal olarak oldukça benzeyen ve alerjik süt proteini içermeyen mamalar üretilmiştir. İnek sütü alerjisi olan bebeklerde bu ürünler kullanılmaktadır.
Altı ayda bir çocuğun durumu tekrar değerlendirilerek, tolere edebildiği zaman bebeğin diyeti açılmaya çalışılır.
Prof. Dr. Müge Toyran
Bayındır Söğütözü Hastanesi Pediatri Bölüm Başkanı