Obezite, kanser kadar tehlikeli ve ölüme neden olan bir sağlık sorunudur. Obezitenin engellenmesi için bireyin günlük kalorili gıdalardan, özellikle fast food ve şekerli gazlı içeceklerden kaçınması, düzenli olarak egzersiz yapması gerekmektedir.
Kime obez denir?
Obezite, kilonun, boy değerinin karesine bölünmesiyle (kg/m²) hesaplanan vücut kitle indeksi (BMI) ile değerlendiriliyor. Obezitede, Dünya Sağlık Örgütü’nün referans aralığı temel alınıyor. Vücut kitle indeksi sonuçlarına göre:
- 18.5-24.9 normal
- 25-29.9 obezite öncesi
- 30-34.9 obez I
- 35-39.9 obez II
- 40’ın üzeri ise obez III olarak tanımlanır.
Aşırı obezite yani BMI’si 40’tan fazla olanlar, dünyada endemik olarak artış gösteriyor. Örneğin, son verilere göre Amerika’da erişkinlerin yüzde 35.7’si obez grupta bulunuyor.
(Vücut kitle indeksinizi hesaplamak istiyorsanız tıklayınız.
Obezite risk faktörleri
Genetik ve çevresel faktörler, obezitenin gelişmesinde etkin faktörlerdir. Normal ağırlığa sahip ebeveynlerin çocuklarında yüzde 10 oranında obezite gelişirken, anne ve babası obez olan çocukların obezite gelişme riski ergenlik çağında yüzde 80-90 olarak tespit edilmiştir. Diyet ve kültür de obezitenin oluşmasında etkin rol oynar. Zaman zaman veya devamlı aşırı kalori alımı ile tokluk hissinin kaybolması diğer faktörlerdir. Tokluk hissinin kaybolmasının psikolojik temeli halen anlaşılamamıştır. Düşük fiziksel aktivite, yemeklere verilen termojenik (yağ yakıcı) aktivitede azalma, bağırsaktaki gıdanın emilimini sağlayan bakterilerin bağırsakta artması da obeziteye zemin hazırlar.
Çalışmalar, normal ve obez şahısların bağırsak floralarının farklı olduğunu gösteriyor. Obez bireyler, aşırı yağ hücrelerine (sayı ve büyüklük bakımından) sahiptir. Bu hücrelerin sayısı, küçük yaşta tayin edilir. Erişkin obezitede, bu hücrelerin büyüklüğünde artış meydana gelir.
Obezitenin yol açtığı sağlık sorunları ve hastalıklar
Obezite, çok ciddi tıbbi sorunlara neden olur ve birçok hastalığa davetiye çıkarır. Dizlerde önemli (dejenerativ) eklem bozuklukları, bel ağrıları, dejenerativ diskler, hipertansiyon, uyku apnesi, gastroözefagial reflü, kolelitiazis, tip 2 diyabet, hiperlipidemi, pankreatit, hiperkolestorolemi, astım hipoventilasyon ve buna bağlı solunum sıkıntısı, ölümcül kardiyak aritmiler, sağ kalp yetmezliği, migren, psödo tümör serebri, venoz staz ülserler, bacakta varise bağlı yaralar, derin ven trombozu, mantara bağlı katlantı yerlerinde kızarıklıklar, cilt hastalıkları, apseler, idrar kaçırmaları, kısırlık, adet düzensizlikleri, çeşitli kanserlerde artış (uterus, meme, kolon, prostat gibi), karın duvarı fıtıkları ve depresyon.
Yapılan araştırmalara göre, 21 yaşında aşırı obez erkek, obez olmayan yaşıtından 12, kadın ise 9 yıl daha az yaşamaktadır. Aşırı obez yani BMI’si 40’ın üzerindeki erkek popülasyon, 50 yaşın altında erken kardiyak aritmiler ve koroner arter hastalığından kaybediliyor.
Ameliyatsız obezite tedavisi
Obezitenin medikal tedavisinde amaç, vücuda giren enerjiyi kısıtlayıp, vücuttan çıkacak enerjiyi ve egzersizi artırarak, vücut kitlesini küçültmektir. Bu da diyetisyen ve doktor kontrolünde, belli bir dengede ve yavaş yavaş gerçekleştirilmelidir. Obez hastaların kalıcı kilo kaybını koruyabilmek için yaşam tarzlarını değiştirmeleri gerekir.
Düşük kalori alınımı (800-1500 kcal/gün) yani günde 500 kcal azalma, haftada 400 g yağ kütlesinin kaybına neden olur. Bu da 6 ayda %8 kilo kaybını sağlar. Orta derecede fiziksel aktivite ise ek olarak % 2-3 kilo kaybına yardımcı olur. BMI 30-35 kg/m2 olanlarda diyet, egzersiz ve sosyal ortam değişikliği, BMI’yi 30’un altına çekebilir ve şişmanlıkla birlikte gelen hastalıklardan kendini arındırabilir.
Medikal tedavi başarısızsa cerrahi
Obezitenin cerrahi tedavisi, (bariatrik cerrahi) kilo kaybında etkin bir yöntemdir. Belli bir morbiditesine ve çok düşük mortalitesine rağmen, ilk seçenek olarak kullanılmamalıdır. Medikal tedavi başarısız olduğunda veya kilo alımı yeniden gündeme geldiğinde kullanılan yöntemlerdir. Cerrahi tedavide amaç, gıda alımını kısıtlamaktır. Bu da hacmin azalması sonucu ve açlık duyusunun azalması veya alınan gıdanın emiliminin azaltılması şeklinde gerçekleşir. Obezitede cerrahi tedavi seçenekleri şunlardır:
Primer kısıtlayıcı cerrahi:
- Laparoskopik sleeve gastrektomi (muz mide, mide küçültme): Kilo vermede %60 başarılı.
Primer emilimi engelleyici:
- Bilier pankreatik diversiyon
- Duodenal swich: Kilo vermede %90 başarılı.
Combine kısıtlayıcı – emilim azaltıcı:
- R -en- Y gastric by pass: Kilo vermede %90 başarılı.